burda enternasyonalizmi önce iyi tahlil etmemiz gerekiyor. nedir enternasyonalizm? aynı anda bir dünya devriminin gerçekleşmesini mi beklemek, yoksa bir taraftan, ipin ucundan tutmak, sonra da devrimi dünya'ya yaymak mı? troçki'nin bile savunmadığını troçkistlerin ya da sınıf siyasetinden fersah fersah sapıp burjuvaziyle masaya oturabilecek tıynette olan sosyal demokratların savunması ilginç, bir o kadar da ironik geliyor bana açıkçası. (not: kimseyi yaftalamıyorum, genel düşünceler hakkında bir yorumumdur bu)
enternasyonalizm demek kıçımızı yayıp dünya devrimini beklemek değildir. elbette güney amerika'da ya da asya'da yaşananlar bizim için önemlidir. evet, işçilerin vatanı olmaz. ama kıvılcım çıkartmadan ateş yakamazsınız. yurtseverlik de burada devreye giriyor. sosyalist yurtseverliğin milliyetçilikten ayrıldığı nokta karşısına dünya halklarını değil, emperyalist devletleri, ezen-ezilen ilişkisinde işçi sınıfının başat gücünü ezilen halklara dayandıranları almasıdır. benim doğduğum, büyüdüğüm, yaşadığım ülkemde insanlarımın sömürülmesine karşı mücadele etmemin enternasyonalizm'den bir sapma olduğunu iddia etmek komiktir bu bakımdan.
tkp sosyalist devrimden sonra kendine göre haklı gerekçeleri sonucunda izolasyonu savunuyor ki bu bana göre de yanlıştır. ancak sırf bu yüzden tkp'yi türksolu'yla bir tutmak, enternasyonalist olmadığını iddia etmek haksızlıktır.