Kan ter içinde uykularından uyanıyorsan eğer her gece
Yalnızlık sevgili gibi boylu boyunca uzanıyorsa koynuna
Olur olmaz yere ıslanıyorsa kirpiklerin artık herşeye
Anneni daha sık anımsıyorsan hatta anlıyorsan
Kalbini bir mektup gibi buruşturulup fırlatılmış
Kendini kimsesiz ve erken unutulmuş hissediyorsan
içindeki çocuğa sarıl
Sana insanı anlatır
Eller günahkar
Diller günahkar
Bir çağ yangını bu
Bütün dünya günahkar...
Masum değiliz hiçbirimiz...
MAsum değiliz hiçbirimiz...
--spoiler--
Keşke olabilsek...
Keşke içimizdeki çocukları içimizdeki masumları hiç öldürmesek,
Ve Keşke masumiyet kapımızı çalsa...
Bir gün belki...
--spoiler--
Hoşgeldin masumiyet.
Biliyorum kapıdasın, uzun yoldan geldin;
biraz yorgun, biraz aç,
kapıyı çalmak üzeresin...
En son geçen yüzyıl,
bir Eylül sabahı görmüştüm seni;
çok özlemişim, nerelerdeydin?
Hoşgeldin masumiyet;
nicedir özlemişim seni.
Hoşgeldin masumiyet;
iyi ki geldin.
nicedir özlemişim seni.
iyi ki kapının önünde,
biraz yorgun, biraz aç,
yanında bembeyaz perden,
kapıyı çalmak üzeresin;
iyi ki dışarıda duyduğum tıkırtı sensin...
--spoiler--