ülkemizde dile getirildiğinde ''parası olmayan okumasın mı'' , ''bin bir zorluklarla üniversiteyi kazanmış bu ülkenin fakir ama zeki çocukları ne yapacak ? '' gibi demagojik sığ tepkilerle karşılanarak beklenenin aksi bir sonuç vermemiştir.
eğer meseleyi devlet-birey ilişkisi içinde incelersek daha veerimli olacağı kanaatindeyim.zamanla topluluklar halinde yaşamaları zaruri hale gelen bireylerin, kabaca birbirleri arasındaki anlaşmazlıkları çözmek, bireyleri birbirine karşı korumak için devlet denen büyük bir örgütün oluşturulması ihtiyacı hissedilmiştir. icat edilen bu devlet bünyesinde var ettiği alt kollarla (bürokrasi) insanların sorunlarını gidermeye, ortak amaçlarına hizmet etmeye calışmıştır. bireyleri birbirine karşı koruyan adalet sistemi oluşturulmuştur, hayatın kolaylaşabilmesi için altyapı yatırımları, yollar, köprüler yapılmıştır, topluluğu dışarıya karşı korumak için güvenlik güçleri oluşturulmuştur. ancak devlet bunları yaparken ortaya yeni bir sorun çıkmıştır. bu hizmetlerin finansmanı? bireylerin teker teker bu hizmetlerden edindiği fayda hesaplanamayacağına göre mecburen ''her birey gelirine göre vergi vermekle mükelleftir'' denilerek alınan vergilerle bu ortak harcamalar finanse edilmiştir..
yukarıda özetle ne diyoruz? devlet yaptığı hizmetlerden kim ne kadar faydalanıyor hesaplayamadığından ötürü herkesten ayrı ayrı aldığı hizmetin bedelini tahsil edemiyor. dolayısıyla her bireyden gelirine göre vergi alıyor, oluşturulan havuzdan bu hizmetlere ödenek ayırıyor. nihayet hayatınızda hiç geçmeyeceğiniz köprünün parası da sizin verginizle yapılabiliyor.
şimdi dönelim universite meselesine ; aynı koşullar univerite eğitimi için geçerli midir? universitede hizmet alacak öğrenciler bellidir. universitenin vereceği hizmetin maliyetleri (hoca ücreti, hizmetli ücreti, bina giderleri) bellidir. o zaman neden herkes aldığı hizmetin parasını ödemesin. hadi biraz da ben duygu sömürüsü yapayım ; ardahanda açtığı oto tamircisinden üç kuruş para kazanan ahmet efendi, ilkokul mezunu çocuklarının rızkından kesip, marmara universitesinde bmw ile okula giden berkecanın eğitim masraflarını ödemek zorunda mıdır? devletin neden her isteyeni bedava universite okutmak gibi bir görevi olsun?
kaldı ki turkiyede zaten üniversite seviyesine gelene kadar maddi imkansızlıkları olanlar -istisnai durumlar muhakkak vardır- elenmektedir. lise giderleri, dersane ücretleri derken oraya, universite kapısına gelmek bile belli bir maddi yeterlilik istemektedir. yani zaten universiteye girenler parası olmayanlar değil. neden parası olanları parası olmayanlardan (parası olanlardan da) aldığınız vergilerle okutuyorsunuz?
bunun yanında devlet şu kadar da sosyal olsun diyoruz : universiteye girmek isteyen öğrenciye kredi versin (diyelim ki yılda 1000 ytl). öğrenci bu krediyle universite ödemelerini yapsın. daha sonra mezun olan kişi hayatını bir düzene soksun (askerlik, evlenme, iş bulma vs göz önünde bulundurduğu zaman örneğin 32 yaşına gelsin) ondan sonra 15-20 yıl vadeyle kendisinden bu krediyi geri ödemesi istensin. bu şekilde ne kimse kimseye yük olsun, ne de parasızlıktan okuyamayan olsun. devletin sosyalliği ancak bu kadar olur, fazlası beleşçiliğe girer.