filmin geneline dair fikir yürütmeden dünyanın 1968 öncesindeki ruh haline sahip olduğunu anımsamakta yarar var.
68'de teorik olarak dünya dünya iki kutupludur. bir yanda sovyet sistemi ve diğer yanda da abd sistemi vardır. bu iki sistem bir yandan birbirleriyle uğraşırken diğer yandan da dünyayı adeta bir satranç tahtası gibi görmekte ve kendi paylaşım hesapları içinde soğuk ve sıcak savaşlarını sürdürmektedirler.
o dönemin gençliğinin bir bölümüyse dünyayı başka bir yerden görmeye çalışmaktadır. bir yandan siyasetin içinde yer alırken, diğer yandan da bireysel özgürlüklerinin mücadelesini de vermektedirler. bu mücadele kapsamında uyuşturucu kullanımı, cinsel özgürlük gibi kavramlar önem kazanmaktadır.
yine bu dönemde, bir grup genç yaşamını yalnızca bireysel özgürlükleri çerçevesinde tanımlarken, bir diğer grup da daha sonra 68 hareketi olarak adlandırılacak toplumsal başkaldırıyı örgütlemektedir.
godard, week end filminde bu iki grubun içinde bulunduğu sosyal gerçeklikten yola çıkarak bir başka gerçekliği göstermeye çalışır.
film, bir yandan oldukça didaktik görünebilecek laflar ederken, diğer yandan da beckettvari bir yaklaşımın içinde izleyicisini zorlar.
çoğu izleyici filmi en kaba tabirle, burjuva yaşamının eleştirisi olarak okur ve adlandırır. bu tespit, kuşkusuz ki büyük ölçüde doğrudur. metaların fetişleştirilmesi, insanın mala olan düşkünlüğü bu çerçevede adeta stalinist bir yaklaşımla gözümüze sokulur.
ancak, filmin bugüne dair önemli sayılması gereken yanı, bence, anlatım biçimidir. yani, beckettvari olan kısmı. bu kısımda, godard'a özgü anlatım biçimlerinin bir çoğunu görürüz: parçalı anlatım; araya giren yazılar; belli kitaplardan doğrudan yapılan alıntılar; kameraya bakan oyuncular; izlenilenin bir film olduğu gerçeğini hatırlatan cümleler vs...
filmin bir diğer yanı da tüm bu absürd anlayışın aslında gündelik yaşamda var olan şiddeti açıkça işaret etmesi.
şiddet, neredeyse filmin her karesine hakim. kaza yapan arabalar, birbirine saldıran insanlar, insanın diğer canlılara uyguladığı şiddetin her türlüsü ve ek olarak yamyamlık.
filmdeki şiddeti tamamlayan bir diğer unsur da cinselliktir. filmde cinselliğin gösterimi neredeyse hiç yapılmamış. ama özellikle başlarda yer alan cinsel anlatım sahnesi, ve sonlarda yer alan ve başta anlatılanların hatırlatıldığı orman sahnesi doruk noktasıdır.
sonuç olarak week end kolay seyir vaat etmeyen ve üzerindeki kalın kabuğu kırmanın kolay olmadığı bir film.