yan sanayii ürünü olarak (bi kitabın yan sanayisi mi olurmuş..) the dark tower gunslinger born ve the long road home adlı iki tane marvel çizgi romanı da yayınlanmıştır.
küçüklüğümün en büyük eğlencesi çizgi romanların ne kadar mesafe katetmiş olduklarını da görmüş oldum sayelerinde. gelmiş geçmiş en büyük çizer (çizgi roman için) saydığım john buscema'yı bile gölgede bırakan yeni bi tarz tutturmuş yeni nesil çizgi romancılar. ha buscema'dan daha iyi olduklarını iddia etmiyorum, ama eski kesin hatlı siyah çizgiler ve tercihe bağlı renklendirmeler -ki bu renklendirmeler bildiğin baskı sırasında çizime eklenen kesin renklerden ibaretti- yerine şimdi yağlı boya tablolar gibi çizimlere dalmışlar.
bunun bi iyi tarafı bi de kötü tarafı var. iyi tarafı baktığımızda görebilecek daha güzel portreler, resimler bulsak da çizgi romanın asıl işlevinden uzaklaşmış olduklarını da itiraf etmemiz gerekiyor. çünkü çizgi roman aslında bi filmin karelerle anlatılmış halidir. misal conan'ın birisiyle yaptığı kılıç dövüş sahneleri eski çizgi romanlarda kareden kareye takip edilebilir. bu yeni kitaplarda ise sadece afili bi kılıç savurma anı falan görülüyordu dark comics tarafından çıkan versiyonlarında.
gunslinger born da bu yeni tarzı tutturmuş. aksiyon kareden kareye takip edilemiyor, ama kareler çok güzel resimler barındırıyor orası kesin.
neyse çizgi roman tarzındaki değişiklikleri burada noktalayıp asıl demek istediğime geleyim. öncesinde altı sayfalık bi eleştiri yazarken belirttiğim bi şeyin bu çizgi roman sayesinde doğrulanmış olduğunu gördüm.
king kule serisini önceden planlamadan yazdığı ve biraz doğaçlama takıldığı için sonraki kitaplarıyla ilk kitaplar arasında tutarsızlıklara düşmüş, ama bu seriyi film ya da diziye aktaran insanlar için ellerinde zaten bitmiş bi eser olacağı için herhangi bi tutarsızlığa düşmeden peliküle aktarabileceklerini öngörmüştüm. işte bu çizgi roman da bunun kanıtı. king'in "ha şimdi bi de şu aklıma geldi, aslında bu da böyleymiş" tarzından bu kitaplarda eser yok. kızıl kral, walter/marten, john farson, hepsi hikaye içinde, sanki sonradan hikayeye eklenmişler gibi değil, zaten baştan beri varlarmış gibi dahil edilmişler ve bu sayede kule okuyucularına müthiş bi iyimserlik aşılıyorlar.
evet, bu serinin dizisi king'in kitaplarından daha iyi olacaktır. film olarak çekilirlerse pek işe yaramazlar, orasını burasını kırpmaktan ortaya güdük bi şey çıkabilir. ama king'in lost yapımcı ve senaristleriyle sıkı fıkılığını gördükçe hem dizi için, hem de dizinin gerçekten güzel olacağı için umutlanıyoruz.