Ölümü nezahat'ten öğrendim ben. Sekiz yaşındaydım ve okulda yanımda oturuyordu Nezahat. Bembeyaz solgun bir yüzü kıvırcık saçları , masmavi gözleri vardı.Bir dönem uzun süre okula gelmedi Nezahat. Sonra tekrar geldi. Bir süre sonra tekrar gelmemeye başladı. Sonra ara ara daha da uzadı. Ben kıskanıyordum okula bu kadar az gelmesini. Artık bir kaç güne geliyordu.
Bir gün geldiğinde saçları dökülmüştü nezahat'in Bir daha ki gelişinde kaşları da yoktu. Bir tek gözlerinin maviliği renk veriyordu yüzüne. Artık eskisi gibi oynayamıyor, ağır hareket ediyordu. Çabuk yoruluyordu ve annesi ayrılmıyordu yanımızdan. Derken bir daha gelmedi nezahat.
Ben sekiz yaşındaydım ve ölüm nezahat demekti benim için.
Ben sekiz yaşındaydım ve ölüm solgun bir yüz, dökülmüş saçlar, mavi bir çift göz demekti.
Ben sekiz yaşındaydım ve ölüm okula bir kez daha gelememekti.