19 ekim 2008 galatasaray trabzonspor maci

entry117 galeri
    100.
  1. Trabzonspor açısından hayırlı bir maç olduğu kanısındayım. Takımımın bu haftaları lider geçmesindense 2.-3.-4. sıralarda olmasını yeğlerdim ve yavaş yavaş üstüne koyarak birşeyler yapmasını isterdim ama olmadı.

    Mücale gücünü biraz yükselten Trabzonspor iyi oynasada oynamasada orta boy takımları mücadele ederek yendi. Bu maçtan önce iki takım arasındaki göze batan en büyük fark doğal olarak kadro kalitesiydi. Trabzonsporun yerli oyuncular bakımından Türkiye'nin en iyi 2-3 takımından birisi olduğunu hatta bir iki sezon sonra genç oyuncuları sayesinde bu alanda liderliğe kolayca oturacağını söylemek yanlış olmaz.

    Ancak ipin ucu yabancılarda kopuyordu, hem de ne kopuş... Ufak bir karşılaştırma yapmak gerekirse; Örneğin Meira ve Song. Song Trabzonspor'un en verimli yabancı oyuncusu olmasına karşın Galatasaraylı Meiraoyun görüşü ve ortasaha özellikleriyle bir adım öne çıkıyor ancak stoper mevkiinde ikisi arasında pek fark olduğunu düşünmüyorum. Galatasaray'ın yetenekleri üst düzay olan Harry, Arda, Milan, Cassio gibi oyuncuları belki tam bir kontraatak futbolcusu olmasalarda Trabzonspor'un geriye düştükten sonra verdiği açıklardan etkili ve isbetli paslarla tehlike yarattılar.

    Trabzonsporun ise yaptığı onca transfere karşın sezon başından beri(hocanında bazı demeçleri bu yonde) halen takviye etmesi gereken yönleri olduğu çok açıktı. Sol bek Cale ileride daha iyi olabilir ve şu andada performansına kötü demek haksızlık olur ancak bu maçta Ersun Yanal'ın da kenara çektiği Colman özellikle ikili mücadelelerde sezon başından beri çok ama çok hafif kalıyor. Belçika'da ortasahanın ortasında birazda geriyi toplayan bir oyuncu olarak oynayan Colman'ın sola yakın oynamasıda ayrı bir muamma olarak karşımıza çıkıyor.

    Maçın ilkyarısında iki takımın birbirine üstünlük kurduğu söylenemez. Arda'nın ortaladığı gol kaleci Tolga'nın önümüzdeki haftadan itibaren kaleyi Tony'e devredeceğini müjdeledi. Ardından Servet'in eliyle attığı gol ise Trabzonspor için top tekniği yüksek rakibi karşısında işi neredeyse imkansızlaştıran bir etken oldu.

    ikinci golden sonra naylon bir baskı oluşturan Trabzonspor ise bunduğu pozisyonlar değerlendiremeyip Galatasaray'a ciddi açıklar verdi. Galatasaray'ın attığı üçüncü gol ise organizasyon güzelliğinden çok defans hatalarını gündeme taşımalı, çünkü ceza sahası önünde Galatasaraylı oyunculara en azından yol göstermek için bile kimsenin bulunmaması Trabzon defansının bu maçtaki performansını açığa çıkartmada yeterli bir etken.

    Golden sonra ise 10 kişi kalan rakibinden maçı almak için hiçbir girişimde bulunmayan Trabzonspor yenilgiyi haketmiş ve nihayet ligin geri kalanı için elle tutulur bir ders almıştır.

    Maçın Hakemi Bünyamin bey ise, maça görmeyen gözleri ile damga vurmuştur. Maçtaki birkaç hatasını küçük büyük hakem hatası olarak görebiliriz ancak Cassio'nun bir hafta dinlenmek adına yaptığından(ki haftaya Eskişehir maçı var) kuşku duyduğum Bayrak dansını 4 hakeminde görmediğini söylemek sanırım hayalperestlik olur. Geçde olsa oyundan havadaki topa el kaldırmak suretiyle müdahale (ki ikinci hareketi kuşkularımı doğruluyor) atılan ve buna bir an bile itiraz etmeyen Cassio'nun bu harekenleri hakemi bu maçta zor durumda bırakmıştır. Ayrıca yan hakemin hatalı "aut" kararı sonucu kırmızı kart ve penaltıdan kurtulan Tolga'nında şansını vurgulamak gerekir. Bu pozisyon Platininin çizgi ve ceza alanı hakemi önerilerinin gerekliliğinide ortaya koymuştur.
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük