bildirinin altında imza atmak için muhattabına özel mesaj atmama rağmen ne bir cevap, ne bir atraksiyon gördük. neyse bu kısmı önemli değil zaten.
imzamızı atıyoruz dedik ama bu, ne bildiriyi ne de bildiriyi kaleme alan kişileri eleştiri hakkımı elimden almaz.
bildiri oldukça sığ ve dar kalıplara hapsedilmiş. sorun sadece eşcinsel(lere) yapılan hakaretler ve kürt sorununa faşizan yaklaşım mı? buna da neyse deyip geçelim.
asıl sorun ne biliyor musunuz? sözlüğe bakış açınız. reel yaşamdan kopuk, cam fanusta yetişmiş yazarlardan kurulu bir sözlük mü hayaliniz? bu olsa olsa ego tatmini ve devrimcilik oynamak olur. reel yaşamda dillendiremediğin gerçekleri, düşüncelerini sözlüğe yazıp sırtının sıvazlanmasını bekleme. üç-beş kişilik arkadaş çevrenin dışında bunu hiç kimse yapmaz. siyaset ilk önce sokakta yapılır ve kullanacaksan da sözlüğü ancak bir araç olarak kullanırsın. sen sözlüğü siyasetinin odağına koyarsan, öncelikle eleştirilmesi gereken hakaret edenler değil sensin.
( daha bu entrye ekler gelecek, malum iş yeri halleri. )