bir kaç tane denyo görünümlü taraftar'ın, galatasaray ve trabzon arasındaki
sempatiyi bitiremeyeceği maçtır.
alışkanlık haline gelmiş şekilde, alpaslan dikmen'e uğranılmış,
"pankartları astırdık, herkes maça hazır, 90 dakika takımımızı susmadan destekleyeceğiz abi
merak etme... ha bak abi bu atkıyı sana yapmış kulup dur buraya saralım üşüme" denilmiş,
toprağın içinden bir taş seçip, kağıda sarıp yanımıza almakla başlamıştır maç günü serüveni
Maç öncesi Ali Sami Yen Stadı çevresinde şarkılar, tezahuratlar söylerek
galatasaray taraftarı ile kolkola gezen trabzonspor'lu taraftarların bir
bölümünün maç esnasında galatasaray'a küfürlü tezahurat yapmalarına karşın, galatasaray taraftarı aynı şekilde cevap vermemiş, esprili tezahuratlarla
futbolun en güzel renklerini ortaya koymuştur.
Maçın hakemi bünyamin gezer bi ara kapalıdan kendimizi atıp sahaya sokturacak kadar
çileden çıkarsada, o da insan lan denilerek affedilmiş,
akabinde sadece;
"lan bünyamin, facebook'ta seni ekledim olum bütün gün poke
yollayacağim sana bittin lan sen" denilerek tehdit edilip,
tribünleri gülme komasına sokmuşuzdur.
ya da sokmuşumdur, ama subjektif yoruma girebilirdir, o yüzdendir.
"servet kaşıyla,gözüyle gol attı, o olmasa yenemezdiniz lan!" diyen,
bi kaç tane futboldan anlamayan şapşalcan'a maçın 90 dakikalık cd'si hediye edilmesi gündeme gelmiştir.
zira çarpmadır bu. bildiğiniz çarpma...daha önce örnekleri olan hentbol smaç'ı değildir.
adamın pipisine çarpsaydı, erotik unsurlar içerdiğinden iptal edilsin denilirmiydi lan? Lincoln'ün attığı golden sonra cümbür cemaat, ibadete geçmememiz...
kırmızı kart gördüğünü fark etmememiz,
* nereye gidiyo lan bu adam?
- orjin'e * gidiyo galiba lan, maç sonrası çok sıra oluyor ehehe
şeklinde devam eden geyikler zinciri...
kısaca, güzel maç olmuştur. seviyoruzdur bu renkleri, camia'yı, taraftar'ı.