Marmara denizinde ki prens adalarından kayıp olan onuncusu.
1010 yılında olan büyük istanbul depreminde üzerinde bulunduğu granit platformun yaklaşık üç metre çökmesi sonucu üstünde ki bir manastır ve yaşayanları ile marmara denizine batmıştır. Her ne kadar maltepe ilçesi sahiplense de topografik olarak kadıköy ilçesinin bostancı semtinin iz düşümü ve kıta sahanlığında kalmaktadır. Yaklaşık beşyüz metreye ikiyüz metrelik bir alanda derinlik yarım metreye düşmekte ve zemin granit yapıdadır. Bostancı'dan 700 800 metre açıktadır. Sahilden bakınca sağ tarafında bir deniz feneri bulunur. Çevre sakinlerinin birinci çakar adını verdikleri mahalin az ilerisinde sağa doğru kıta sahanlığı biter ve su hızla derinleşir. Bu kısım kumlu ve aleviyonlu bir yapı gösterdiğinden balıkçılar tarafından çamurluk olarak adlandırılır ve mevsim balıklarının karadeniz'den göç güzergahının üzerinde meraya ( küçükyalı,maltepe, dragos, cevizli, kartal ve pendik sahil kesimi balıkçılar tarafından mera olarak adlandırılır. ) giriş noktasıdır. Özellikle lüfer balığı meraya karadenizden eylül ayı içinde girdiği zaman sırtı yeşil ve çirozdur. Burada ki ilişken istavrit, izmarit ve zargana balıklarını yiyerek yağlanır ve sırtının rengi siyaha döner. Bu balık kuyruğuna soğuk değene kadar merada beslenmeye devam eder. Kuyruğuna soğuk su değdigi an çanakkaleye göçe kalkar.
Vordonisi adası eski bizans haritalarında gösterilmiştir. Bu adanın ilginç olan hikayesi ise döneminde patriklik yapan iki metropolitin büyük çekişmesine sahne olmasıdır. Dönemin patriği adaya bir manastır yaptırmıştır. Patriklik şansını bekleyen diğer metropolit ise adadan görünecek bir mevkie bugün çınar mahallesi sınırları içinde bulunan küçükyalı arkeoloji parkı ( niye çınar arkeoloji parkı denmiyor anlamıyorum. Bölgenin küçükyalı mahallesi ile hiç bir bağı yok ) diye adlandırılan yere adada ki manastırın aynısını inşa etmiştir. Hatta o kadar ileri gitmiştir ki ihtiyacı olmasa bile adada ki sarnıcın bile aynısını yapmıştır. Üzücü olansa buranın sit alanı olduğu bilindiği halde manastır temellerinin bulunduğu bölgeye zamanında bir cami yapılmıştır. Anlatılanlara göre temel kazısı esnasında onlarca tarihi kalıntı hafriyat kamyonları ile atılmış, bölgede ki tek katlı evlerde ki sakinler lahit başlarını bahçelerine götürerek saksı yapmışlardır. Araştırılırsa bu çevrede ki tek katlı evlerden belki bir kaç tane lahit başı bulunabilir.
Rivayete göre vordonisi adası bir büyük istanbul depremi sonucu yeniden yeryüzüne çıkacaktır.
Edit : yazmayı unuttuğum bir bilgiyi ekleyeyim. Küçükyalı arkeoloji parkı eski sakinler tarafından mağra olarak adlandırılır dı. Söylenenlere göre bu yerle şimdi ki süreyya paşa hastanesinin bulunduğu tepe de olduğu söylenen eski bizans kalesi arasında bir tünel varmış. Kimileri adalara da tünel olduğunu söylerler.
