Bir cenaze evinin bahçesinde insanlar toplanmış ağlıyorlarmış. Sonra bir kaplumbağa yavrusunun üstüne kocaman yaprak yapışmış, kaplumbağa onu sürüye sürüye geçmiş insanların önünden. insanlar gülmeye başlamışlar. işte insan böyledir kızım, nisyandan gelir, ister beş dakikada ister beş yılda unutsun, insan mutlaka unutur. insan unutmasa yaşamaktan vazgeçer, unutmak insanoğluna en büyük nimettir demişti.
Anneannem bu hikayeyi anlattığında kaç yaşındaydım hatırlamıyorum ama o zamanlar dertsizdim, unutmak isteyeceğim anılarım yoktu. Hafıza daha boş bir levha. o yüzden hikayeyi dinlerken hem uyduruk hem de biraz gülünç bulmuştum.