öyle bir kastım yok ancak uzun zaman önce uzunca yazardık.
ben ve beni bilenler. bildikleri kadar.
yağ değmeyen tavaya önce bal dökmeyi de şimdilerde öğrendim.
bi' rahatlama seansı mutfakta yemek yapmak.
nerede yapılır lan yemek edaları.
bir proje vardı ellerim altında, kısa zamanda yüklenip yetiştirebilirsem ne ala.
olmadı koca bir enkaz olacağımı çok kişiye farklı biçimlerde ifade ettim.
çok şükür enkaz olmadık. düşünüyorum. şimdiye husus değil, genel olarak.
gizlemekle çok uğraşıyoruz yazdıklarımızı, kendimizden saklanmak gibi.
bal yanmasın ama kısık ateş olması çok mühim.
o entelektüel meyve!
neydi onun adı. mango.
saçma ama sarımsak ve az tuzla manuel robottan geçince bal ile efsaneler diyarı.
gün batımında kırmızı soğan doğramak gibi.
önceden kavrulmuş ve dinlenmiş tavuk parçaları ile bütünleşince...sormayın.
her şeyden sonra, her şey geçip nefes almaya başlayınca insan. yutkunamadığında.
türlü kelime oyunları. türlü yalnızlık ve sadece seks olması için olan seks seansları.
basite indirgediğimden değil, uykunun masumiyetini bildiğimden yazdıklarım.
bir adamın bir kadının koynuna girmesi ile onu koynuna olması ne kadar farklıysa o kadar farklı bilip yazdıklarım.
görmüyorum parmaklarımı. sahi inanın bir şey görmüyorum. düşlüyorum. her şey güzel oldu diyelim. sonrası, sonraları, ötesi ne? nereye. korkuyorum. yazmaktan korktuğum için okuyorum . yazdığımda ağır bir enkaz oluyorum aslında. boğuluyorum kendi içimde.
sonrasız bir zamanda arzulamak üzere düşlerim.
bilin ama o kadar da ciddiye almayın istedim. korkuyorum.
mutlu olduğum her şeyden korkuyorum.
çok korkuyorum şimdilerde...