kimler mutsuz etti seni, kimler üzdü, kimler uğrattı seni hayalkırıklığına, sahi hayalkırıklıkları hep incitirdi seni değil mi? biraz daha kaybederdin güvenini. hayır sorsam şimdi insanlara olan güvenindi zedelenen, bunu dersin sen. ha sahi sen kendine çok güvenirdin değil mi? mutsuzluğun faturasını dahi başkalarına kesen sen, ne zaman baktın aynaya uzun uzun ama kaçırmadan o gözlerini, aynanın tam da karşısında durarak? göz ucuyla değil daha fazla yaklaşarak kendine, ne zaman baktın o gözlerinin içine? parlamıyordu di mi gözlerin? 16 lı yaşlarını özlerdin sen. umarsızlık o yaşa özel sananlardandın öyle ya. mutluluğun umarsızlıkta gizli olduğuna inananlardan ya da.
mutsuzsun işte. kabahat sende olamazdı. mutsuzluk içinde varolmazdı çünkü senin. başkaları tüketti hep seni. hadi ordan sende. mutsuzluk senin içinde. gözlerine yerleşmeden çöreklenmiş yüreğine.
yazık ki mutluyken dahi seni mutlu edenleri sıralarsın bir bir kendine. inanırsın bir de buna iyiden iyiye. "mutluyum"'un ardından mutlaka "çünkü" ile başlayan cümle kurma gereksinimin vardır senin. sebep olmalıdır mutlaka. ah bir de mutlu olduğuna inandırma gayreti yok mu? tanık göstermelisindir söylediklerine.
mutsuzsun mutlusun. sanarsın ki mutsuzken mutlu olamazsın. mutluyken mutsuz... en öfkeli zamanında gülmemişsindir hiç içten, kahkahalarla inletirken ortalığı akmamıştır gözünden hiç yaş, birinden nefret ederken bir başkasını deli gibi sevmemişsindir ya da birini severken ondan ne kadar uzaklaştığını farketmemişsindir sen. öyle ya her şey uyumlu olmalı tutarlı olmalı. biri varsa tam zıttı barınmamalı zihninde.
mutsuzluklarıyla mutlu olan değil, mutsuzken dahi mutlu olan insanlar tanıdım. elbet sende tanıdın. inandın inanmadın ama denk geldin mutlaka. mutsuzluğu yaşamayı bilmek bir beceri aslında. sahi kim kabullenmiş ki beceriksiz olduğunu çoğu zaman? "beceremedim" derken dahi dert yanmamış mı kendisine engel olanlardan?
sebep olmalı hep, hep bir bahane. olmalı ki tutunabilsin insan söylediğine. üzülecekse de hafifletebilmeli acısını. acı çekmeyi bilmeyenler başkasını ortak ederse acısına rahatlayacağına inanır çünkü. rahatlatır da kendini bakma. inandıktan sonra buna zor değil onun için.
mutluluğunu başkalarına bağlı sanan insan, mutsuzluğunu da başkalarına bağlayandır sözün özü. öfkesini, sevincini, şansını, kısmetini, nefretini, özlemini hep bağlar başkalarına. bağlar ki garantiye alır kendisini. netice kötü olursa kolay atlatacaktır böylelikle. ufak hesaplar işte.
budur işte mutluyum derken dahi o aynaya bakamamalarının sebebi.