beni gece gece tirstiran, korkudan agzima s*can oyun! cok oyun oynadim, cok oyunda korktum, ama bu kadar hic korkmadim.
oynamayanlar icin ufak bir sahnesini anlatayim:
yil 1960. deniz altinda bir sehirdesiniz ve uzun ince bir yolda yürüyorsunuz. yürüdügünüz yol karanlik, ortalik ceset dolu. birkac bozuk ve yanip yanip sönmekte olan florasan bu yolu aydinlatmakta. yolun sonundaki duvarda birisini bicaklayan bir kadin gölgesi görüyorsunuz. tüm silahlar hazirlandi, her sey tamam gölgeye yaklasiyoruz ve....
...elektrikler kesiliyor! kalp atisilariniz hizlaniyor ve sadece kendi nefesinizin sesini duyuyorsunuz. ortalik kapkaranlik... ufak catirdamalar sesleri geliyor. isiklar tekrar geldiginde gölgenin artik yerinde olmadigini görüyoruz. saga bakiyor, sola bakiyor kadin'i ariyorsunuz, ama kadin yok. kadin'in oydugu cesede dogru ilerliyor ve cesedi görüyorsunuz, delik desik! kafanizi cesetten kaldiriyorsunuz geriye döndügünüzde kadin üstünüze atliyor ve elinde bicakla size saldiriyor. siz de altiniza ediyorsunuz!
kisaca grafik, müzik, atmosfer ve hikaye cok basarili.