bu aralar sürekli haykırmak istediğim. başlık da ilaç gibi geldi vallahi yazayım bişeyler.
istanbul türkiye'nin en gözönünde, en vitrin şehri şüphesiz. busa'da okuyorum, istanbul'dan okumaya gelmiş arkadaşlar var ve hafta sonları istanbul'a kaçmak ve orada daha fazla kalmak için cuma günleri boş adamların. ya da pazartesi... o gün olan seçmeli dersleri almıyorlar misal. o derece seviyorlar orayı, 2 hafta gitmeyince hemen özlüyorlar. para piyasası, nüfus yoğunluğu, eğitim ve sağlık şartlarına bakarsanız en gelişmiş ve imkanları bol olan şehir. hepsi kabul.
buna karşın bursa'da, çorum'da, denizli'de, hakkari'de yaşayanlar da insan, unutmamak gerekir. lanet olası bir kanalda haber geçti, kuzey anadolu fay hattı, istanbul tarafına değil de imralı tarafına gidiyormuş, istanbul deprem tehlikesinden uzakmış, yasaşınmış, hayat bayram olsunmuş. lan ben mudanya'da oturuyorum bana doğru geliyor o fay hattı. güney marmara, hatta gemlik körfezine kadar kıyı şeridi olduğu gibi tehlikede. beni haber yapmıyorsun sen ama istanbul tehlikede olmadığı için seviniyorsun. hayır halka da aşıladılar bunu dedeme söylüyorum*"aman istanbul'u vurmasın" diyor. yahu tamam vurmasın da kendi canını düşün önce.
bu ülkede gelir, adalet, özgürlük, eğitim hiçbiri eşit dağıtılmıyor. yıllardır ülkenin kamburu durumundaki doğu-batı imkan eşitsizliği bağıra bağıra ben burdayım derken buna hiçbir önlem alınmıyor ve istanbul'a hatta marmara bölgesine yatırım yapılmaya devam ediliyor. milli eğitim bakanı aktütün'de eğitim devam ediyor diyor, aktütün okulunun kapısı kilitliyken, öğretmeni çekip gitmişken. doğuda bir öğretmen rapor alıp okulu terk edip gidiyor, illegal yollardan sürekli o raporu uzatıyor ve hiç gelmiyor, öğretmenlik işi 5. sınıf öğrencisi bir kız çocuğuna kalıyor. o öğretiyor arkadaşlarına. kendisi ne kadar biliyorsa artık.
yıllardır insanlara üvey evlat muamelesi yapılıyor. sonra da şikayet ediliyor insanlar istanbul'a niye geliyormuş, istanbul'un içine edilmişmiş... utanmadan vize uygulaması çıkaracaklardı bir ara. hem sen adamın doğuştan hakkı olan eğitim hakkını, sağlık hakkını karşılama, sonra dert yan istanbul'a geldi diye. yazı git gide küfüre doğru gidiyor yeni farkına vardım uzatmadan bitireyim. bu kafalar değişmedikçe,daha çok "deprem istanbul'u değil çorum'u vuracakmış, yaşasın" temalı haberler izleriz. gerçi "her halk hak ettiği gibi yönetilir" diye de bir söz var ama hiçbir halk o öğretmeni çekip giden okuldaki öğrencilerin yaşadıklarını hak etmiyor. ama sktredin. "aman istanbul'u vurmasın da"...