1. son osmanlı padişahı zaten zor durumda olan, sürekli toprak kaybeden, borç içinde yüzen bir imparatorluğu 1. dünya savaşı içine sokması ile başladı her şey. daha sonra mondros ateşkes antlaşması diye nitelendirilen imparatorluk tarihinin en utanç verici antlaşmasını kabul etti. bu süreçte ne yapabilirdi diyebilirsin direnebilirdi, çünkü bir kaç sene sonra anadolu halkının yapacağı direnişi o başlatıp böyle bir antlaşmayı kabul etmeyebilirdi. nasıl olacak para yok pul yok, güç yok silah yok diyebilirsin. kurtuluş savaşı başladığında bu saydıklarını bırak ekmek yoktu, elbise yoktu. daha sonra bir başka hata daha yaptı damad ferid hatası bu onun sonu oldu. sonra ne mi oldu işgal kuvvetleri yurdun bir çok bölgesini ele geçirdi kendi ülkesinde tek bir söz hakkı bile kalmadı. halk sinirlendi, sokaklarda sesler artmaya başladı, halk kendi çabası ile işgalci kuvvetlere direnmeye başladı. bu işgalci kuvvetler komutanlarını rahatsız etmeye başladı Vahdeddinin kulağını çektiler bastır bu işgalleri yoksa biz bastırırız dediler. vahdeddin yakaladığı direnişçileri astırmaya başladı halk iyice ayaklanmaya başladı artık osmanlı işgalci kuvvetlerin kukulası haline gelmişti. osmanlı askerleri bile orduyu terk etmeye, memurlar görevlerinden istifa etmeye başladı. saray hemen onları vatan haini ilan etti.
olaylar çok uzun istersen daha detaylı yazarım istediğin gün ama son bir şey yazayım sana o da vahdeddinin işgalci ingilizlere yazdıpı mektup.
Dersaadet (istanbul) işgal orduları kumandanı General Harrington cenablarına.
istanbul'da hayatımı tehlikede gördüğümden ingiltere Devlet-i Fehimesine iltica ve bir an evvel istanbul'dan mahall-i ahara (başka bir yere) naklimi talep ederim efendim. 16 Teşrinsani (Kasım) Sene 1922
Halife-i Müslimin
Mehmed Vahdeddin.
2. osmanlı döneminde en büyük yanılgı olan arapça aslında bizlerin resmi dili değildi. buraya dikkat farsça ve arapçanın harmanlanmış hali olan osmanlıca kullanılıyordu. 36 harf vardı telafuzlar genellikle arapçaya daha çok benzediğinden dolayı arapça olarak isimlendirmeler gayet normaldi. okuması yazması ve özellikle eş seslilik çok fazlaydı. bu yüzden gündelik hayatta büyük sıkıntılar yaratıyordu. resmi olmasa bazı kaynaklara göre okuma yazma oranı %6-8 civarındaydı. bu sağlıksız ve hataya açık bir dil hayatın her kısmında büyük zorluklar yaratmaktaydı. bu yüzden daha kolay kurallı ve modern bir dile geçildi.
3. giyim konusunda yenilikler ise şöyle. kılık kıyafet devrimini sadece türban, fes, peçe, çarşaf olarak nitelendirmek saçmalık olur. başlangıç amacı memur, asker, polis, doktor vb personele üniforma getirilmesi. bu ilk başta 2. mahmut tarafından getirildi ama zamanın şeyhülislamı caiz değil dedi. daha sonra 2. abdülhamit bir değişiklik yaptı gene zamanın şeyhülislamı caiz değil dedi. atatürk kılık kıyafet devriminin yapmasındaki en büyük neden insanlara daha önce zorunlu kılınan bazı aksesuarların serbest bırakılması. ilk olarak türban, fes, peçe, çarfak zorunlu olmaktan çıkarıldı ve halk bunu benimsedi ve istedi. bu değişliği yapanlar asılmadı tamamen asılsızdır. iskilipli atif atatürke suikast düzenlenmek suçundan yargılanmıştır ve idam cezası almıştır.
4. metehan,cengizhan, fatih sultan mehmet, osman bey, atatürk gibi saymakla bitmeyecek kahramanlarımız var hepsi gerek halkı/ordusunu koordine etmek, strateji üretmek, ülkenin daha iyi yerlere gelmesi için çalışmak gibi üstün yetenekleri vardı. kurtarmak sözcüğü son 20-30 yılda birazda hollywood etkisi ile farklı algılanmaya başlandı. ancak kurtarmak tek başına kötüleri yenmek onları etkisiz hala getirmek değildir. bir ülkeye komutanlık etmektir yol gösterici olmaktır. Atatürk bunu yaptı mı yaptı o zaman o kurtuluş savaşı zamanlarında üstün zekası ve azmi ile halkı organize edip birlikte büyük bir zafer kazandılar.