sorumlulukların üst üste geleceği yaşlardır. genelde 25'ten sonra başlıyor. 30'lu yaşların ilk rakamı olan o 30'tan gün alındığı an bu stresin epey artacağını düşünüyorum. geçen günlerde mahallemizin fırıncısı ile geçen diyaloğu anlatmak istiyorum. 30'lu yaşın üstünde bekar bir abimiz. efendi de bir esnaftır. fırından ekmekler çıkana kadar muhabbet konu konuyu açtı. yaşım 27 deyince, elini salladı, oo oo daha ne ki dercesine. ama sonra 3 senen var bak 3 senen dedi. 30'lu yaştan sonra, kimseyi beğenmeyeceksin. kaşının üstünde gözün var hesabına gireceksin dedi. herkesi dinlemekten keyif alırım, fikrine katıldıklarım olsa da olmasa da. hayırlısı abi dedim, kafamı eğdim tebessüm ettim. ama içimden şöyle düşündüm. ulan 30'lu yaştan sonra bekarsan eğer, insan daha seçici olmamalı ki aslında dedim. insan der ki kendi kendine, yaşım geçiyor artık, huyu suyu, aklı fikri iyi olan biriyle hayatımı kurarım illa ki der diye düşündüm. yanlış da düşünmüş olabilirim tabii. fakat hiç belli olmaz. tamam artık bundan sonra ki yaşlarım boka saran yaşlarımdır diye kendi içinizde yargı dağıtırsınız ama hayatın neler getireceği de hiç belli olmaz. yeter ki şükredelim. şükrettikçe, allah bizi daha iyi şeyler ile imtihan edecektir diye düşünüyorum.