ben bir türk’üm. en azından soy ağacımdan çıkarılabilene kadar öyle görünüyor. ayrıca inanılmaz derecede “vatan millet sakarya” tipimdir. ama sevdiğim insan, şu an nişanlım kürt. aslında melez demek daha doğru olur annesi türk, babası kürt. onu gördüğümden beri bunu bilerek ilerledim. mutsuz muyum ya da rahatsız? hayır. neden olayım?
bizlerde öyle bir kültürel şartlanma var ki kürt olan herkesi bölücü, ayrıştırıcı, vatan haini yaftası yapıştırmak gibi. önyargılı mıydım bilemem ama hep soru işareti olan gözlerle baktım ilk zamanlar. ne diyecek, ne söyleyecek diye. sonra anladım ki ister istemez yaşadığım coğrafya bilinç altıma işlemiş bunu. istemesem de bilincime çıkan bu önyargı lince sebep oldu. ama aştım ya da aştık. ama zorbalıkla değil, sakinlik ve zamanla.
şimdi onun bana ilk dediği gibi “halkların kardeşliği değil, halkların sevgililiğine inanıyorum. çünkü kardeşler iki ayrı bireydir ama sevgililer bir bütündür.”