Doz ayarlaması işi çok hassas.
Mümkün olan en düşük dozla hastayı iyileştirilmeye çalışmak gereklidir.
Ve yanında olmazsa olmazı mutlaka psikoterapi ve kişinin kendisini geliştirmesine, tanımasına, kendi kendine yardım etmesine vesile olabilmektir.
Hastalıkların nedenleri üstünde durmak gerekir. Tanıyı koyup ilaçla hastayı göndermek, yetmiyor, yetmeyecek.
Her şeyin kökenine inmek, altinda neyin yattığını bulmak, bilmek ve ona göre yol izlemek... bunlar hasta ve doktorun birliktelik içerisinde yürütmesi gereken konular.
Bu noktada Hasta doktor iletişimi sağlıklı olmalıdır.
Devlet hastanelerinde her hastaya ortalama 3 dakika gibi bir süre ayrılıyor. Maksimum 5-6 dakika.
Çünkü hasta sayısı çok fazla ve bu kadar hastaya konsantre olacak, takip edebilecek kadar insan üstü özellikler taşıyan doktorlarımız yok. Zaten olamaz da.
Paranız varsa bir ölçü de özelde tedavi daha iyi sonuçlar verebilir.
Ama herkesin bu imkanları yok maalesef ki.
Allah herkesin yardımcısı olsun. Ben de bu süreçlerden geçtim. Zor dostum zor.