bir yol seçmiştir. belki yalnızdır kız, belki sevgilisi vardır. yalnızsa belki de doğru zamanı bekliyordur. sevgilisi varsa da olanları akışına, yani rastgeleliğe bırakmıştır. bazı insanlar buna kader der, bazıları ise tesadüf. tesadüf eseri bir gün hoşlandığı kızla birlikte olmayı umar sadece. onunla arkadaş kalırken, ona onu sevdiğini söyleyip "eğer bir gün yalnız kalırsan, arkadaşın olduğumu ve sen sevdiğimi hatırla" dediyse bundan başka yapabileceği bir şey olmadığı içindir.
yani, bazen hoşlandığın kızı kaybetmek istemezsin, ve onunla arkadaş kalmayı seçersin. kendi içinde bir karar alırsın; ona olan aşkını yakıp kül etmek yerine -ki bu ne mümkün- beş yıl önce birlikte içtiğiniz hayali bir şarap şişesinin içine saklayıp onun sana aynı gözle baktığı güne dek yolunu asla bulamayacağın bir kumsalın içine gömersin. "let it be" dersin; "akışına bırak"...
kimileri buna meriçlik der, kimileri ise aşkından ne yapacağını bilememek.