Şair Ovidius'a göre Medusa'nın hakiyesi ve Medusa'nın "canavar" haline gelişinin hikayesi tam olarak şöyleydir aslında:
Medusa, Gorgonlar olarak bilinen üç kız kardeş arasında ölümlü olandı. Medusa'nın güzelliğini gören Deniz Tanrısı Poseidon, bir Athena tapınağında genç kıza tecavüz ediyor. Tapınağının kutsallığının ihlaline öfkelenen Tanrıça Athena ise Medusa'yı saçları yılandan, kendisine bakanı taşa çeviren bir canavara dönüştürüyor.
Ancak efsanenin popüler aktarımları hikayenin bundan sonraki kısmına odaklanıyor. Yani Perseus'un devreye girdiği, başrolünde onun bulunduğu kısma. Seriphos kralı Perseus'tan kendisine Medusa'nın başını getirmesini istiyor. Perseus çıktığı yolculuk sırasında Athena ile karşılaşıyor ve Athena Perseus'a Medusa'nın gözlerine doğrudan bakmamasını söyledikten sonra ona ayna gibi parlak bir kalkan verip onu kullanmasını söylüyor. Ayna vazifesi gören bu bronz kalkanla kendisini koruyan Perseus, Medusa'nın yansımansını bu kalkandan görüp onun dikkatini de dağıtmayı başararak başını kesiyor. Kesilen boyundan Pegasus denen kanatlı at çıkıyor. Ardından Medusa'nın ölümcül bakışlarını kullanarak düşmanlarını savaşta yenen Perseus, Gorgon'un kafasını tanrıça Athena'ya veriyor ve o da bu başı kalkanının üstüne asıyor.
Bu erkek merkezli kahramanlık anlatısı önceden bir insan -güzel bir kadın- olan Medusa'yı şeytanilik ve korku ile eş anlamlı hale getirmiş oluyor.
Medusa'dan korkan ve ona iftira atan eril bakıştan kurtulduğumuzda bu hikayedeki gibi kadın bedenini tehdit olarak sunan cinsiyetçi önyargıları parçalayabiliriz.