süslü ve duygusal cümleler kuramıyacağım belki ama baba, hele ki küçük yaşta kaybedilmiş ise er kişiyi psikolojik olarak zor durumda bırakan durumdur. artık örnek alacağınız, sizi güvende hissettirecek biri yoktur. yeni okulunuzda, yeni sınıfınızda herkes ayağa kalkıp annesinin babasının mesleğini söylerken, size sıra gelmemesi için allah'a yalvarırsınız. sonunda sıra size gelir. "annem ev hanımı" dedikten sonra "babam vefat etti" diyemeyecek gibi olursun, tam boğazının ortasına bir şey çöker, orada kalır. sonunda babanı bir trafik kazasında kaybettiğini söylersin, gözlerin dolar o anda ama kimse anlasın istemezsin. umursamaz gibi davranmak istersin oda olmaz. sınıfta ki herkes sessizce size bakıyordur ama siz hiçbirinin gözünün içine bakamazsınız. büyürsünüz, acınızda içinizde büyür. bu sizi daha güçlü kılar çünkü siz bu yaşa kadar babanız olmadan, hiç bozulmadan, insan gibi insan olarak gelebilmişsinizdir. bu sizi diğerlerinden farklı kılar. arkadaşınız; "olum pederin haberi olmadan arabayı aldık akşam gezdik" falan dediğinde, "hehe hadi ya bişey demedimi olum" diye saçmalarsınız çünkü sizin arabanın anahtarlarını gizlice cebinden alacağınız bir babanız yoktur. bunun nasıl bir his olduğunu, insana neler yaşattığını bilemezsiniz ama anlarmış gibi yapmaya çalışırsınız. acı gerçektir, gerçek acıdır.