türkiye sosyalist cumhuriyeti

entry209 galeri
    75.
  1. amerika'da başlayan ekonomik kriz, dünya'yı da etkisi altına alıyor (aslında aldı bile). diğer taraftan türkiye istediği kadar bize bir şey olmaz desin, yapılan açıklamalara göre geçen sene 170bin olan kredi kartı borçlu sayısı bu sene 300bine vurdu, bireysel ve konut kredilerinin bir çoğu geri dönemiyor, bu kredilerle alınan evler tıpkı krizin hemen öncesi amerikası gibi haczediliyor ama kimsede sıcak para olmadığı için bu gayrimenkullerin elde patlaması an meselesi.

    diğer taraftan tüik'in açıkladığına göre geçen sene aynı dönem %8 olan işsizlik bu sene %9,8 olmuş durumda. yani reel sektör de ciddi bir darboğaza girdi. kaldı ki kredilerin geri döndürülememesi nedeniyle reel sektörün şu an lokomotifi konumunda olan inşaat sektörü de durma noktasına geldi. projelerin çoğu temeli dahi atılmadan âtıl halde duruyor. e bu da inşaatı besleyen demir-çelik, çimento gibi ağır sanayi kolları başta olmak üzere domino taşı gibi bir tetiklemeye sebebiyet vermekte.

    merkez bankası şu aralar sıcak parada vergi indirimi ve faiz arttırımıyla avrupa ve amerikan devlerinin çektiği sıcak para açığını arap ve gurbetçi türklerle kapatma çabasında olsa da bu ancak kısa vadede krizin etkisini hafifletmekten, dünya finans krizinin türkiye'yi daha geç vurmasından öteye geçemez. eğer uzun vadeye yönelik yatırımlar yapılmazsa -ki yapılmıyor- sadece sıcak para politikalarıyla ekonomiye yön verilmesi imkansız. reel sektörse, bilhassa tekstil ve diğer tüketim maddelerinde zaten özellikle çin'den gelen ucuz maliyetli ithalat dalgasıyla durma noktasına gelmiş durumda.

    reel sektörün bir başka candamarı tarım ve tarıma dayalı sanayi ise hem yanlış izlenen politikalar (organik tarıma geçilememesi, kalifiye tarım işçisi yetiştirilememesi, yetiştirilenlerin de istihdam edilmemesi, gap bölgesi, çukurova, konya ovası gibi tarıma elverişli arazilerin yanlış sulamalar yüzünden çöle dönmesi, hükümetin çiftçiyi subvanse etmemesi) hem de küresel ısınmanın yarattığı susuzluk ve türkiye'de üretimin düşmesinin yarattığı tüketim açığının ithal tarım ürünleriyle karşılanmaya çalışılması, e bunun da büyük bir ekstra çıktıya neden olması gibi nedenlerden bataklığa saplanmakta her geçen gün.

    hülasa, yakında herkesi, hepimizi çok daha kötü günler bekliyor olacak. eğer birileri, bizler buna dur demezsek. aydınlık, gecenin en karanlık anından sonradır, yapmamız gereken güneşi gerekirse kendi ellerimizle doğurmak. ne diyor üstad? sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa!*
    4 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük