Aşığım kendisine yazarı.
Tüm kitaplarını okumak isteyen biri olarak her kitapçıma gittiğimde okumadıklarımın gelip gelmediğini veya gelip gelemeyeceğini sorarım. O da Sırasıyla elindeki tüm kitapları sayarak sorar ve Her seferinde aynı diyalog yaşanır:
-çalıkuşu var?
+okudum onu
-dudaktan kalbe?
+okudum
-Tanrı misafiri?
+evet
-yaprak dökümü?
+tabii
-acımak?
+elbette
-değirmen?
+hıhı.
Şiveli kitapçım birkaç saniye durur, başka kitabının kalmadığını fark eder ve olanca Diyarbakırlılığıyla:
-e ma abla yetter artıx, yetmi?
Sadece Kürtler zihninde canlandırabilir bu sahneyi şu an.
"vollah yetmi" diyesim geliyor o an ama prensesliğime halel gelir diye susuyorum.