280 yılında anadolu'da doğduğu rivayet edilen nicholas genç yaşta anne ve babasını kaybeder. anne ve babasının ölümleriyle oldukça yüklü bir mirasa konar. ama bu mirası karıyla kızla yemek yerine hayır işlerinde kullanmayı tercih eder.
rivayet odur ki garip bir adamın üç kızı vardır. babalarının kızlarına çeyiz olarak vereceği malı olmadığından kimse kızlarla evlenmek istememektedir. kızların karınlarını doyurmak için kötü yola düşme ihtimalleri belirir. bunu duyan nikılıs bir gece vakti kızların evin altın dolu üç çanta bırakır. aralık ayının altısında öldüğü düşünüldüğü için bu günde hristiyanlar arasında hediye alıp verme adeti yerleşir.
nikılıs demre'ye yerleşir ve burada psikoposluk yapmaya, halka, denizcilere, yolculara yardım etmeye devam eder. burada ünü arttıkça artar ve çocukların, yetimlerin, tutukluların, süngercilerin, bekar kızların hatta tefecilerin manevi hamisi ünvanına kavuşur.
demre yüzlerce yıl hristiyan hacıların uğradığı bir yer olmuştur. ama bir grup italyan papaz (hem de en çakalından) buraya gelip aziz nikılıs'ın kemiklerini bulduklarını ve bu kemiklerle birlikte nikılıs'ın ruhunu bari şehrine götürdüklerini iddia ederek hristiyan hacıları bari'ye yönlendirirler. oraya kocaman bir kilise yapıp hristiyan hacıları söğüşlerler. bu entri de bağlanacak bir yer bulunamadığından burada biter.