ntv geçenlerde bayağı bi parlatıyordu kendisini. başbuğ çeşitli gazete yazarlarını ve stratejistlerini çağırmış ve terör konusunda fikirlerini sormuş da bu bi ilk olduğundan "ordu bu sefer başka görüşleri de dinliyor" yorumları yapılıyordu. gerçi çağrılan gazeteciler kimdi bilmiyorum ama murat belge falan değildi tabii ki orası kesin. bi de ilk soru olarak şeyi sormuş, "neden pkk hala militan kazanıyor"..
daha bi hafta öncesinde devlet eliyle pkk'ya militan kaydı yapılmıştı oysa. hani adamın teki tüm dtp'lilerin adlarını listeleyip "bunları öldürün" çağrısı yapmış da mahkemeye verilmişti ya, adam beraat etmişti. kimsenin başbuğ'a "o kararla yeni terörist kayıt formlarını biz doldurduk" demeye cesaret ettiğini sanmıyordum.
yine de içimden "eh biraz daha niyeti var bu komutanın ama asker sonuçta.. bi şey yapamaz" demiştim. yanılmışım. meğer en şahininden sıradan bi komutanmış. bugün iki tane darbe tehlikesi üstüne yazı yazdım ama (bkz: darbe için kaşınmak) (bkz: darbe günlükleri 3) taş çatlasın cirmim kadar yer yakabileceğim için bi boka yaramadı tabii ki.
lafı dolandırmayayım, tsk'nın en darbe yapması muhtemel komutanlarından biri olduğunu düşünüyorum başbuğ'un. görev süresi boyunca fazla kışkırtmaya gelmez, sol kesim geri adım atmalı ve konuşmamalı artık bence. hatta bu açıdan taraf gazetesine getirilen yasağı bile olumlu karşılıyorum.
bana korkak denirse de densin, darbeden korkuyorum. hele bi de başbuğ yaparsa ayvayı yeriz, evren'i bile mumla aratacak potansiyeli taşımakta olduğunu gördük çünkü.