"koyu renkli binanın içine panjurları eskimiş 80den beri kırılmamış camların arasından sızan yağmur, sanki hayatıma da sızmıştı. allak bullak olmuşken cama çarpan suların aks-ı sedası eşliğinde dans etmek istemekteyken gönlüm, cebimdeki usturanın varlığından habersizdim.
habersizdim, haberim olsaydı, benden kimsenin haberi olmazdı. yitip gitmek geldi yine içimden, yine bir cinnet sunuldu soframa. hayatımı alın benden, ya da ya da her ne hal isee."