bakire olmamakla suçlanan kızın intiharı

entry53 galeri
    12.
  1. Var olmanın dayanılmaz hafifliği, dişi olmanın kaçınılmaz ölümcüllüğü. bir kız çocuğu, doğarken işlediği günahın rahatsız edici tedirginliği, ölmeden öldürmek, sağ iken kefene sarmak. bakire çıkmadığı iddia ediliyor ve ailesine geri gönderiliyor. ne büyük utanç, ne büyük karalama, çünkü biz kızlarımızı sevemiyoruz, görmezden geliyoruz, günahmış gibi saklıyoruz devredene kadar. rahatsızlık veren bir sırmış gibi saklayıp, zamanı gelmeden atıyoruz yüklerini omuzlarımızdan. sanki saatli bir bombaymış gibi iğreti bir şekilde yaşatıyoruz, patlamadan fırlatıp atabilmek için, en uygun zamanı bekliyoruz. bakire çıkmaması... on beş yaş fizyolojik olarak erken bir yaş elbette, kendini tanımadan başkasıyla bütünleşmek bir hata olabilir. ancak hangi hata ölüme götürebilir ki bir insanı? üstelik bu hata sadece kendi bütünlüğüne, psikolojisine zarar verecek bir hataysa, öleceksiniz be adam! bari kızlarınız, oğullarınız rahat yaşasın. onbeş yaşında küçük bir kız çocuğuyla evlenebilen , bunu kendinde hak gören kabak musdular sarmış toprağımın her yanını. bahsetmek, yazmak bile midemi alt üst etmeye yetiyor. geri gönderiyor, teslimatta hata var, kargo bana ait değil, alın bunu... neyse terbiyemi bozamam. kız eve geliyor, nasıl ayakları geri geri gitti, nasıl savunmak zorunda hissetti kendini cellatlar karşısında, olgunlaşmamış bedenini başkasına sunmadığını anlatmak istedi belki de gözyaşlarıyla. ama baba duvar, anne duvar, ölümcül günahını işlemiş, azraile bırakmıyor vuruyor kendini. cenazesinde beyaz gelinlik örtecekler mi tabutuna? çocuk sahibi olmak için yetmiyor bir erkekle kadının birlikteliği. yetiştirmek; ağzına iki lokma verip, boyunun uzamasını seyretmek zannedenler! ey başı bitli, zihniyeti sakatlar. kızdım. sustum.
    30 ...