açıklamada dikkatimi çeken iki nokta, daha doğrusu iki cümle oldu. Birincisi "Aktütün'de askerlerimizin mücadelesi bir kahramanlık destanıdır". ikincisi de "Aktütün saldırısı PKK için bir intihar saldırısıdır"
Genelkurmay başkanından daha doyurucu cümleler beklerdim ben kendi adıma. Yoldan geçen vatandaşın, kahvede okey oynarken memleket kurtaran amcaların, Bekir Coşkun'un deyimiyle göbeğini kaşıyan adamların, senin, benim...vs sadece kahramanlık duygularını kabartan değil de, sonuç vereceğine inandığım açıklamalar. Sayın Başbuğ da futbolu takip ediyordur diye düşünüyorum az çok. Eğer öyleyse, biliyordur ki, 90 dakika sonunda 3 puanı alan taraf sizseniz, 3 puanı alma yönteminizin yanlışlığı ya da doğruluğu sorgulanmaz. Amaca ulaşmışsınızdır çünkü. Eğer ki puan kaybettiyseniz de yandı gülüm keten helva. Spor yazarları verir veriştirir. Siz ne kadar kazanmak adına doğruları yaptığınıza inansanız bile. Çünkü amaca ulaşılamamıştır. Velhasıl kelam, "haticeye değil, neticeye bakılır"
neticeye bakıyorum da, 17 gencimizi şehit verdik. (Karşı taraftan bilmemkaç kişinin öldürülmesi beni ilgilendirmiyor) Bu kadar basit olmamalıydı 17 askerimizi kaybetmek. Daha fazla 17'leri kaybetmemek adına neler yapmalıyız, yapacağız, bunları anlatmasını bekliyordum Başbuğ'un. Herkes hata yapar, askerimiz de hata yapabilir. hata yaptıysak niye yaptık, bir daha yapmamak adına ne önlemler alındı, bunları anlatmasını beklerdim. Bir hata yoksa, neticenin neden kaynaklandığını anlatmasını beklerdim. Ama o "hatice"yi anlatmayı yeğledi, "kahramanlık destanı" dedi, "intihar saldırısı" dedi... Vatanını seven her ortalama türkün yapabileceği açıklamalar yaptı, daha fazlasını değil.
Olmadı, önümüzdeki maçlara bakıcaz...
