Ben üstada ağır hakaret edenlere şunu hatirlatiyorum.Biliyorsunuz ki bu büyük insan yaşadığı dönemin bütün büyük aliminden övgü almıştır ve bunun yanında sizin çok saygı duyduğunuz mustafa kemal dahi kendisi onu meclise davet etmiştir ve hatta torenle karşilamiştir. Kahraman ve zamanın muceddidi olmasının yanında siyasi deha olan bu zata mecliste yer vermek istemişler ve o zamanın en büyük dini mevkisini teklif etmişlerdir. Yapıp eden mustafa kemal 'in bizzat kendisi ve :kahraman hocanın fikirlerine danişmak isteyen ve akil isteyen de toren yapan da bizzat kendisidir karışıklık olmasın. Kürsüden mebuslara seslenmiş onlara namazı öğütleyince mustafa kemal sinirlenmiş ve tartışmışlardır. Sonrasında herkes tarafını belli ederek gerekliliklerini yerine getirmiştir. Bediüzzaman allah' ın davasını dava edinmiştir, diğeri malûm.
Sonrasında tüm mevkileri ve paraları itibari elinin tersiyle itip, kendi yolunda devam etmiştir bu adam. Ve tüm hayatı hapiste geçen bu adam ne diyor biliyor musunuz onu 17 kere zehirleyenlere, ömrünü gençliğini çalanlara, iftira edenlere: " Benim idamıma çalışanlar dahi eğer Risale-i Nur’la imanlarını kurtarsalar, Risale-i Nur’a sarılsalar; kardeşlerim, siz şahit olunuz, ben onlara hakkımı helâl ediyorum.”
Abi ben hayâ ederim böyle bir insana hakaret etmeye, gerçekten insan olan insan hayâ eder ve etmeli.