"en iyi zamanlardı, en berbat zamanlardı, bilgelik çağıydı, aptallık çağıydı, inanç devriydi, kuşku devriydi, aydınlanma dönemiydi, karanlık dönemiydi, umudun baharıydı, umutsuzluğun kışıydı, önümüzde her şey vardı, önümüzde hiç bir şey yoktu, doğrudan cennete gidecektik, doğrudan cehenneme gidecektik,
- sözün kısası, o zamanlar da tam bu zamanlar gibiydi: En bağırtkan yetkililer, her şey iyisiyle kötüsüyle ancak "en"ler mertebesinde anlaşılacak diye tutturmuştu."