sicak esiyor buralara

entry1 galeri
    1.
  1. halimi soranlara minel aşk diyip durdum. aşktan çok çektim yıllarca. divane oldum, deli oldum, dolaşıp durdum ortalıkla. hep soğuktu havalar, hep üşüdüm. üşüttüm neticede gönlümü, hasta ettim. kırdım, yıktım. heba ettim. yordum. hem kendimi hem de kalbimi. yorulduk ikimizde. dostumuz olmadı bu yolda. yalnız yürüdük hep. sakın ha dostlarım alınmayın bu sözüme. tenzih ederim sizi. siz benim her şeyimsiniz. ama gönül derdi bu. siz de bilirsiniz en az benim kadar. gönül yarasının tek melhemi canandır. kimsenin kimseye faydası dokunmaz bu meselede.

    velhasıl tükenmeye yüz tuttuk. dermanımız kalmadı. ve anladık ki olmuyor artık, olmayacak. geçmişimizi bırakarak, tek yükümüz olan umudu sırtlanarak terk i diyar eyledik rum ellerinden. kimseleri tanımadığımız, kimselerin de bizi tanımadığı, umudu yeşertebileceğimiz bir yere göç ettik.

    sıcaktı buralar. buraya geldik. beğendik, sevdik buraları. belki de öyle inandırdık kendimizi, öyle olmasını istedik. sordum gönlüme halin nedir, nicedir diye. pek bi şey demedi. çok ağrım yok, iyiyim dedi. farkettim ben de iyiydi hali. ben de iyiydim. hatta yeni yeni hayaller bile kurmaya başlamıştım. ikimiz de iyileşiyorduk anlayacağınız. çok konuşmuyorduk ama gerçekten iyiydik. pek konuşmadan, pek danışmadan yaşadık biraz...

    günlerden bir gün, uzunca ve dar pencereden vuran sıcakla hayale dalabilmiştim neticede. karşımda duran o heybetli, o yüce anadolu dağları beynimdeki cennet tasvirine denk düşüyordu. beni gören mutlusun, huzurlusun diyordu. gözlerim istediği yere dönüyordu. istediğine bakıyordu. bakıyordu ama görmüyordu. bir an kalbimin sesini duydum. irkildim. hani insan bir anda kendine gelir ya ben de o misal bi hal aldım. gözlerimi hatırladım. baktığım yeri gördüm. karşımda bir güzellik duruyordu. istemsizce gülümsedim. kalbimin atışlarını daha fazla hissetmeye başladım. eskiden de böyle güzeller görürdüm ama sonra bir utançla eğerdim başımı. eğemedeim ama bu sefer gözlerimi kaçırmak istedim karşı çıktılar, uymadılar bana. kendimi toparladıktan sonra hak verdim onlara. inanmazsınız, nefes alabildiğimi hatırladım.

    güzeldi çünkü, çok güzeldi. size onu anlatmayacağım. zaten istesem de anlatamam. onun da tüm güzeller gibi keman kaşları, elma yanakları, güneş vurdukça daha da parlayan kızıl saçları var. ama bunlar değildi kalbime, gönlüme, gözlerime söz geçiremememin sebebi. başka bişey. nedir o demeyin. cevabını bilirim ama anlatamam. onu size sadece gönlüm anlatabilir. ama o da yerinde değil şu an. kaptırdı kendini...

    dışarı çıktım sonra. en derinlerden aldığım nefesimle, karşımda duran ulu dağlarla, alnımdaki güneşle gülmeye başladım yine. ve farkettim ki üşümüyorum artık. sıcak esiyor buralara...
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük