Aslında nefsimiz için. Herkes kıçına motor takmış, daha çok kazanayım, hep kazanayım, her şey benim olsun, hepsi benim olsun arzusuyla koşturuyor. Öyleyiz hepimiz. Arkadaşımın var, benim niye yok diye üzülüp mutsuz oluyorum bazen. Yahu siktir et. Olmasın hiç bir şeyin. Ölüp gideceğiz. Yanımıza alabileceğimiz 2 metre kefen, o da mezarda kalıyor, daha öteye gitmiyor.
Dertsiz aşım, ağrısız başım olsun yeterli. Bir parça huzur olsun yeterli. Az kazanayım ama huzurlu olayım desek de, yine bir dünya hayal kurup bir yığın beklenti içerisine giriyor olmayınca da üzülüp kahroluyoruz. Değmez, vallahi değmez! Biliyoruz ama bir türlü nefsimize söz geçiremiyoruz. Evim olsun, arabam olsun, yazlığım olsun, dükkanım olsun, arsam olsun... Hep olsun istiyoruz.
Ömür bitiyor be! Sağlığımız bunları elde etmeye çalışırken ufalıp gidiyor. Ne için, ne uğruna?