ilkokul öğretmeni

entry105 galeri
    96.
  1. önce allah rahmet eylesin sonra da öğretmenim fırtına gibi bişeydin sen.

    sivaslı ki sivas la ilginç bir bağım vardır. dedem sivas divriği ince minare medresesinden mezun eski bir mektep hocası. osmanlıdan maaşlı falan. kayıtlı kuyutlu.
    neyse yani sülalenin eğitim öğretim hayatında sivas ın büyülü bir yeri var.
    bi misal daha vereyim. bir yakınım sivas cumhuriyet üniversitesi de okudu neyse.

    gelelim hikmet öğretmenime.
    duruş ciddi mi ciddi ama itici değil.
    okula başlaycağım sene. anneannemin yanındayım ve anneannem beni çok sevdiği için geç göndermiş istanbul a. o yüzden uzaktaki bir ilkokulda başladım. ilk sene orda geçti.
    2.sene yakındaki okula gidicem. hikmet hoca nın kırtasiye ile bizim dükkan komşu. pederle arkadaşlar ama gayette ciddiler.
    peder demiş bizim çocuğu senin sınıfa al. peder esnaf tabi. insan sarrafı. adamı tanımış.
    hocam demiş ki kusura bakma durumu iyi değilse alamam. sınıfımın seviyesi hayli yukarıda.
    gelsin ayaküstü bi sınav yapıp durumunu göreyim.
    neyse peder beni yolladı kırtasiyeye. hoca bi hikaye kitabı tutuşturdu elime. açtı bi yerç oku dedi. peh benim için okumak ne ki. açtım cayır cayır, noktasına virgülüne dikkat ederek okudum.
    hikaye bile aklımda. kulağı duymayan bi kız, demiryolunda mantar topluyor ve o ara tren geliyor. kardeşi bağırarak kıza haber vermeye çalışıyor falan. neyse okuduk. sonra bi kaç ufak toplama çıkarma sordu. velhasıl kelam. sınıfına girmeye hak kazandık.
    gidiyorum geliyorum okula falan. matematikten yazılı olduk. 5 üzerinden 4 almışım. aneee, peder ağzıma s.car, neden 5 almadın diye. haberi olur çünkü o zaman sınav kağıtlarını götürüp evde velinin imzasını attırıp hocaya geri veriyosun.
    parmak kaldırdım. hocam ben 4 almışım, 5 almam lazım diye. dedi ki tamam kalak tahtaya ama bilemezsen 2 veririm. tamam dedim.
    kalktım. soruyu yaptım. artık 5 yaptımı hatırlamıyorum ama olayı pedere anlatmış. peder afferin dedi. hep böyle ol. lan bizim pederden aferin almak ne demek. acaip motive oldum.
    artık sınıfta hoca ne sorsa ben cevaplıyorum. sorduğu matematik problemlerini hemen çözüp
    koşup gidip gösteriyorum. adam bizi yarıştırıyor. ilk çözeni ilan ediyor falanca çözdü diye ve tahtaya kaldırıp ona çözdürüyor. sınıfta bi kız var onla yarışıyoruz. ayıptır söylemesi genelde ben gömçürüyorum kıza.
    neyse gel zaman git zaman sınıfın lideri olduk. ayrıca hocanın ne zaman dışarıda işi olsa bana güvendiği için beni gönderiyor.
    bigün, 4 sınıf falan galiba. kitaplık için para toplandı. hoca bana dedi ki al bu paraları sende kalsın. getirmeyenler de getirince gidip kitap alıncak. lan şimdi paralar bozuk, ayrıca ya kaybedersem korkusu var. dedim ben almam. kaybeder,m falan. velhasıl almadım.
    ben konu kapandı sanıyorum. 5. sınıfta başkan secilecek. ben de aday oldum ve sınıfın baskın adamı olduğum için çoğunluk bana oy verdi çünkü biliyorlar ki vermeyen olursa ya matematik çalıştırmıycam ya kurtarmaç oynarken takımıma almıycam. cezası var yanii zuhahaha. tabi çocukluk işte. belli bi yaştan sonra çok demokratik bir adam oldum. iyi ki de olmuşum.
    neyse verilen oylar tahtada belli yani. hoca izliyor karışmıyor hiç. ben seçildim ya sınıf tarafından bekliyorum hoca başkansın desin diye. aneee adam demez mi. sen seçildin ama
    seni başkan yapmıycam. benim rakibim olan kızın ismini söyledi. o olacak dedi.
    ben tabi bozum bozum bozuğum. korkarak ta olsa ama ben seçildim dedim. adam paaat o parayı almamam konusu söyleyip işine geleni yapıyor, işine gelmeyeni yapmıyorsun ama dedi. ve başkanlığımı bana vermedi.
    bu olay ilginçtir. şu açıdan ilginç. bütün iş hayatımda, beni çok seven, takdir eden, kendisine çok faydalı olduğum amirlerim, benim yükselmem söz konusu olduğunda hep taş koydular ama hep. istisnasız. gerçi benim gibi adama koyar mı, çoğunlukla aştım. onları. aşamadığımda, işyeri değiştirdim gene aştım.
    mesela müdür yapmıyolardı beni. lan yerine geldiğim adam müdür. adamı kovmuşunuz. ben gelmişim acaip başarılar göstermişim. patronlardan yönetim kurullarından, benim gelmemden sonraki ilerleme ve düzelmelerden dolayı takdir almışınız. o kadar söylediğim halde beni müdür yapmıyosunuz. öyle insanlar öğretti bana sikerim lan işinizi gücünüzü demeyi, gittim başka yerlerde müdür oldum. çok mu iyi yaptım bilmiyorum. zaten daha sonra da maaşlı işleri bıraktım saldım kendimi, iş okyanusuna.

    neyse, dönelim hocama, süper adamdı cidden. işimiz gücümüz matematikti. varsa yoksa prpblem çöz.
    bigün dükkandayım. arada hocanın kırtasiyesine de gidip yeni hikaye kitabı geldi mi diye bakıyorum. o gün baktım. bi çocuğa özel ders veriyor. ortaokullu. çocuk soruyu yapamıyor.
    bana gel dedi. çöz şunu dedi. çözemem o ortaokul sorusu dedi. çöz dedi. aldım kalemi. anee baktım bizim problemler gibi. bişeyler yaptım çözdüm ama yanlış galiba dedim bıraktım. baktı. çözmüşün ya dedi. sonuçtan emin değildim ama olmuş demek.
    yani adam bizi o kadar sağlam yetiştirdiydi.

    bigün gene sınıfta herkese soruyor ne olacaksın diye. söylüyor millet. rahatca oturyor yerine. bende kalktım rahat bi şekilde pilot olucam dedim. anaaaam sen misin bunu diyen.
    pilot olacağına o uçakları yapan mühendis ol. pilotluk neymiş diye iyi bi benzetti. daha bi sürü şey de söyledi.
    lan iyi de herkes istediğini söyledi. bişey demedin. bana ne kızıyon. el kadar çocuğa bu kadar yüklenilir mi?
    sonuç?
    adamın dediği oldu iyi mi? miyendiz olduk.

    kendisi, o kadar başarıma, müfettiş geldiğinde hep beni öne sürmesine, her alışverişine beni göndermesine rağmen bana en ufak yumuşaklık göstermemiştir. bunu da anlamamışımdır. amaaaaaaaaa beynimin, çalışma tarzımın oluşmasında en az babam kadar etkisi olmuştur.
    yeri cennet olsun.

    not: bu entrynin egosal öğeler taşıdığı düşünülse de sadece bir anı aktarmasıdır. o gözle okuna.
    0 ...