alıklar birliği

entry7 galeri
    3.
  1. Orjinal adı olan " a confederacy of dunces "ı ; J. Swift'in "Dünyada gerçek bir dahi varsa, bunu anlamak kolaydır; çünkü bütün alıklar ona karşı bir birlik oluştururlar" sözünden alan canavar gibi bi kitap.
    ...

    "1969 yılında, 32 yaşındayken intihar eden John Kennedy Toole'un bu romanı, ölümünden sonra annesinin ısrarlı çabalarıyla 1980 yılında yayınlandı ve 1981'de Amerika'nın en büyük edebiyat ödülü olan Pulitzer Ödülüilk kez ölü bir yazarın yapıtına verildi."

    Gelişigüzel saçılmış kitaplar reyonundaki herhangi bir kitabın elimdeki ömrünün 1 dakika ile 1buçuk dakika arasında değiştiği bir kış günüydü. Bu pikap şu pikap o kitapın ( doğal gerçelleniş süreci hastasıyım) ise ömrü uzun sürdü. Müsebbibi yukarıdaki satırlardı. Ödedim parasını aldım. Aylar geçti üzerinden, sigarayı bırakmaya çalıştığım zamanlardan biriydi. Aldım kitabı başladım okumaya. Oku oku oku, gittikçe sarıyor," ulan nasıl bi adam bu, of iğrençmişsin sen birader ya, valla doğru söylüyor , lan 40 sene evvel bu ne öngörü , helal olsun sana, yazık olmuş Toole'a..." filan derken 100. sayfaya varmışım bile, sonra, pat telefon çaldı.

    Gecenin bir yarısına yakın saatte arayan çok yakın arkadaşımdı. "Evde misin hacı, evdeyim kardeş.Ya senin o taraflardaydım ,müsaitsen gelecektim de..." nasıl da bir hazla okuyorum anlatamam. ama gel gör ki hayır demeye namüsait bi yapım var. "Gel kardeş buyur..."

    Çay demlendi. Yerde boynu bükük duran kitabın üzerine çay döküldü, arkadaş puro getirmişti, bi güzel, keyif verici maddelere yeniden de başladım. Kitap da öylece yarım kaldı. Ertesi gün paket de aldım, pamuk ipliği şıngırdanak kopmuş oldu böylece.

    Gel zaman git zaman rafta bu kitapla hep kesişti gözlerim, üzerine çay döktüğüm ve yarım bıraktığım için bana kıl kıl bakıyor gibiydi. Yeni bir kitap alırken aklım hep ondaydı ama - hani olur ya - kalın kitap tırsıklığı sarıveriyordu birden ve nispeten daha ince olan bi tanesine elimi atıyordum. O aralar deli gibi filan da okuyor değilim , aman diyim, ay geçiyordu kitapsız kitapsız.

    Gel zaman git zaman, tamam dedim, şu kitaptan af dilemenin zamanı geldi artıkın. Ve başladım yine bir solukta bitiririm hevesiyle. Bu psikolojinin aynısı birçok açıdan çok tanıdık. Neyse bu pikap şu pikap o kitap diyorduk, başladım. Gayet güzel. 100 sayfayı devirdim. Ertesi gün de kaldığım yerden devam ediyorum... Pat bi telefon daha. Hayır diyemeyen ben yine hattın bu ucunda...Ulan nasıl cenabet bir kitap imişsin sen. ama yılmadım sonra. 2 haftalık kesik okumalarla bitti.

    Valla okunmayı bekleyen -en azından- yüzlerce kitap var. En babalarının hepsini okuyamadan ölüp gidecek olmak...Bu bile bu hayatı başlı başına trajik yapmaya yeter. artar. Ancak Okunanlar kulübüne bu kitabı üye yaptığım için hiç pişman olmam.

    ignatius J. Relly...gerçekten acayip bir tip. Annesiyle yaşayan , beyaz (evet klişeleşiyo gibi di mi, hayır hiç de değil) bi adam ve Bu adam her şeye karşı. Dostu yok. Aşkı yok. Seks hayatı sıfır. Osurup yellenip duran kaba bir adam. Kapitalizmin insanları nasıl da aşağılıklaştırdığından, modernizmden yakınan -karşı- bir karakter. Başı belalardan eksik olmuyor. Üniversite döneminden bir kız arkadaşı var. Ve onunla sürekli mektuplaşıyor. Ama ona da karşı. paranoyak, homofobik bir adam ve kitabın nerdeyse birçok sayfasında subabından bahsediyor.

    Üslubu ve başına gelen olaylar, başını zorla soktuğu olaylar komik olsa da trajik bir kitap bu aslında. Çekinmeden tüm gerçekleri söyleyebilen, herkesin yüzüne vurabilen bu adamın maceraları toplumun modernleştikçe nasıl yoldan çıktığını ve özünü kaybettiğini de izah ediyor.

    Okudum. Bitti. Üzerindeki çay lekesinin kitaba apayrı bir karizma kattığına inanıyorum artık. Raftaki yerini aldı. Zaman zaman ignatius , kitabın sayfalarından çıkıp ossuracakmış veya sağa sola bağırıp başını belaya sokacakmış gibi de gelmiyor değil. Bir gelişme olursa, ben burdayım, sözlük burda, gelişmeleri kaydederiz.

    Hikaye tam olarak bitmediğinden, daha doğrusu kahramanlar yepyeni bir maceraya daldıklarından mütevellit; devamı bile yazılabilirmiş... "toole" intihar etmeseymiş!

    Ayrıca sinema filmine uyarlamaya oldukça müsait bir kurgusu var. ilerde bir gün neden olmasın. Genç yönetmen adaylarına duyurunuz. do you runuz?
    4 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük