kusura bakmayın çok farklı olacak ama ben allahın varlığına inanıyorum!
ha diyelim ki aynı şeyden bahsediliyor ve bu sav doğru, *. madem tanrı yok, o halde bu soykırımlar, cinayetler... hepsi gayet normaldir. ben adalete hesap vermeyecek olsam bizim üst komşunun topuğuna topuğuna sıkardım mesela. e bu durumda yaratıcıya hesap vermekten korkmayan insanların da kılıfına uydurarak çok kolay bir şekilde suç işlemeleri hiç de garipsenecek bir durum değildir.
ama vardır. olmadığını savunan bu sav ise * bir veryansındır aslında.
bir gün bir denizci, çocuğunun ameliyat parasını kazanmak için çok uzak memleketlere yol almış. babasına çok bağlı olan bu minik çocuk, onun yokluğunu(!) kendi iç dünyasında o kadar garipsemiş ki; ona karşı beslediği sevgisi yavaş yavaş kine dönüşmeye başlamış. ama baba sürekli eşini dostunu tembihleyerek çocuğun ve annenin ihtiyaçlarını gece gündüz, eksiksiz karşılatmış! 'geri dönse onun suratına bile bakmam' demiş çocuk büyüdükçe, büyüdükçe kendi gibi babasına küs olan arkadaşlar edinmiş.
aslında bu bir çeşit sevgidir.tek farkı ise onu görememekten kaynaklanan kuşkudur, halbuki babası onu bir an olsun onu aklından çıkarmamış, dualarını üzerinden eksik etmemişti.