Neden bilmiyorum ama bizim insanımız her şeye önyargı ile yaklaşıp bilimsel olarak gerçekliği ispatlanmış şeyleri * bile gözünü kapatıp reddedebiliyor. insanlarımızda konfor alanını terk etmekle, kendi ayaklarının üstünde durmakla, yeniliklere açık olmakla ilgili ciddi bir problem var. insanlar sürekli birilerinin onları dolandırıp kaçacağını düşünüyor. Her sabah saat 05.00'da kalkıp güdümlü bir füze misali tam 07.00'da iş yerine varmayı, o iş yerinde saatlerce güdülmeyi, hayatını asgari ücrete satmayı akıllılık olarak görüyor. insanlar sadece tek bir şeye odaklı. Para. Sadece hemen birilerinin onlara üç kuruş da olsa para vermesini istiyorlar. O üç kuruş para gözlerini öyle bürümüş ki kendi rızkını kendi başına çıkarmaktan aciz binlerce insan arasında eriyip gitmişler. Mesela Birine network marketing işinden bahsediyorsanız alacağınız cevap şudur bu ülkede, "Ya bırak saçma sapan işleri. Maaş alıyon mu şimdi sen? Yok. Bırak bırak hepsi dolandırıcı onların." Evet kardeşim hepsi dolandırıcı ve devlet bu dolandırıcıları sırf zevkine bu ülkede tutuyor. Neyi dolandırıyor peki bu insanlar? Size ürün satıp para alıyorlar. Eğer isterseniz sizi de bu sisteme dahil edebiliyorlar. Dolandırıcı düşmanı yağız türk insanı ne yapıyor peki? Gidip Starbucks'ta tatmık bir kahveye 10 lira verip elin adamını zengin ediyor. Ya da "hoğğ indirim mi varmış?" diyerek indirim tarihinden birkaç ay evvel fiyatı şişirilip sonra da normale indirilen kazağı indirimden aldım diyerek göğsünü gere gere giyiyor. Neden? Çünkü bizim insanımız kendine güvenmiyor. Kendi zekasına güvenen insan dolandırılmaktan bu kadar korkmuyor. Network marketing sisteminde sizi en fazla normal bir ürünü çok değerli gibi gösterip üç kuruş daha fazlaya satarak dolandırabilirler. Ee biz bu şekilde her gün ve her yerde dolandırılıyoruz zaten. Üstelik network marketingteki gibi kimse bize "gel seni starbucks'a ortak edeyim ya da al şu kahveleri sat kârı senin olsun." demiyor.
