ibnulemin mahmut kemal inal

entry4 galeri
    4.
  1. ibnülemin Mahmud Kemâl'in, Sabih Romanındaki Şiirlerinden türkçeye çevrili beyitleri
    **
    Zamanın benimle onun arasında çabalamasına hayret ettim, birbirimizden ayrılınca zaman da duruldu.
    **

    “Ya Rabb inne azamet-i zünûbî kesreten
    Felekad alimtü bienne afvuke a’zam
    in kâne lâ yercûke illâ muhsin
    Fimen yelûzü veyestecîru’l-mücrim”

    ilâhî günahlarımın sayısı arttı, affının daha yüce olduğunu bildim.
    Eğer senden ancak iyilik yapan bir talepte bulunabiliyorsa, günahkârı yanına kim kabul edecek.
    (Mevlana da benzerini söylemiştir)
    **
    “Feyâ ma’ser’il-ahbâb mâ evca’-el-belâ
    izâ kâne lâ yulki habîbi”
    Ey dostlar, sıkıntı acı vermez, eğer sevgilime bulaşmıyorsa.
    **
    “Fedâ’il-vaîd femâ vaîdüke zâirî
    Itnînu ecnihat’üz-zübâb yadîru”
    Dilediğin kadar tehdit et, bir sinek kanıtlarının vızıltısından daha çok zarar veremez bana.
    **
    “Alâ inne eyyâm’el belâi al’el-fetâ
    Tuvâl ve eyam’es-sürûri kısâr”
    Sıkıntılı günler bir genç için uzun, mutlu günlerse kısa.
    **
    “Ve ahrucu min beyn’il-büyût leallenî
    Ühaddisü ank’in-nefsi fi’s-sirri hâliyâ”
    Evlerin dısına çıkarım. Kendi kendime tenhâlârda gizlice senden bahsederim.
    **
    ‘’Herkes be-zebânî sıfet-i hamd-i tû kûyed
    Bülbül be-nevâhânî ve matrib be-terâne”
    Herkes bir dille senin hamdını tavsîf eder.
    Bülbül bir kus sesiyle ve çalgıcı şarkıyla.
    **
    “Yâ birr yed’el-hamâ hamâk’allah
    Merhaba merhaba teâle teâle”
    Ey korucu ellerin paklığı! Allah korusun seni/ Merhaba merhaba gel gel.
    **
    Menem an gonca-i pejmürde ki ez-bâd-i hazân.
    Hande ber leb-kerde ve ser begiribân-ı reftem.

    Sonbahar rüzgarıyla kurumus o gonca benim
    Dudağımda gülücük ve basım eğik gittim.
    **
    Ya dest dehed visâl-i pâket
    Yâ mî-seperim revân-ı be-hâket

    Ya pak visâline eririm
    Ya da toprağına can veririm.
    **
    Ez-bahte denî ne dîde-em sûd
    Her bâbe küsâde kerd mestûd
    Hiçbir faydasını görmediğim alçak baht her kapıyı kapattı.
    **
    “Ve ayn’el-buğzi tüberrizü külle ayb
    Ve ayn’el-hubbi lâ tecid’el-uyûbâ”
    Kınayan gözler her ayıbı ortaya çıkarır. Askın gözü hiçbir ayıp bulamaz.
    **
    “Alâmetü men kân’el-hevâ fî fuâdihi
    izâ lekâ’l-mahbûbu en yeteğayyera”

    Kalbinde sevgi (heva) olan kimsenin alameti, sevgiyle karşılaştığında halden hale girmesidir.
    **
    Levlâ el-ilâhu ve harru nâr-ı cehennem
    Leabedtühu ve secedtühu beyne yedeyhi
    Eğer Allah ve cehennem atesinin sıcağı olmasaydı, huzuruna çıkıp ona tapar, ona secde ederdim.
    **
    Çûn nazar ber-reh zîbâ-yı tû mî-endâzem
    Hüsn-i mecmû-ı cihân der nazarem âyed
    Senin güzel yüzüne baktığımda bütün dünyanın güzelliklerini gördüm.
    ***

    “Fâdır’ül-hâzın fî mehâsin-i veche
    Telâkkî cem’ül-hüsne fîh-i musavverân
    Lev enne külli’l-ahseniyekmelü sûreten
    Verâeh sâri mühellelan ve mükebbirân “

    ibni Fârız Hazretlerinin âsâr-ı cedide-i beliğânesinden olan bu kıt’a-i garrâyı nazmen şu yolda tercüme etmistim:
    “Bir nigâh ile habîbin vech-i pertev-bârına
    Anda bin türlü mehâsin eylemekte incilâ
    Her letâfet toplanıp teskîl ederse bir melek
    Seyredince dilberi Tekbîr’e eyler ibtidâ. ”

    **********************************
    Şiirleri arasında Hz. Peygamber’e duyduğu sevginin kristalleşmis hali olan naatlarının özel bir yeri vardır.
    ibnülemin’in,

    “Vasl-ı yâre kesb-i isti’dâd eden âsıkların
    Zikri cânân fikri cânân, cânı da cânân olur
    Âh-ı âtes-bâr ie etdikce mahv-i cism ü cân
    Tâ be mahşer cisminin her zerresi bin cân olur”

    kıtasına Hüseyin Vassaf Feyzü’l-Kemâl ismiyle 97 sahifelik bir şerh yazmıştır. Aynı kıtayı Kazım Bey de ustaca bestelemistir.
    0 ...