Richard Dawkins 26 Mart 1941 yılında Kenya’nın Nairobi şehrinde dünyaya gelmiştir. Uzmanlık Dalı Biyoloji ve Etolojidir.19 Dawkins’in doktora hocası Oxford Üniversitesinden Nikolas Tinbergen’dir. Doktora Öğrencileri ise Alan Grafen, Mark Ridley’dir. Dawkins, 1995 yılında kendisi için Charles Simonyi tarafından oluşturulmuş Simonyi Professorship for the Public Understanding of Science kürsüsünde 2008 yılında emekli oluncaya kadar görev yapmıştır. Etkilendiği kişiler arasında Charles Darwin, Ronald Fisher, George C. Williams, W. D. Hamilton, Daniel Dennet, Bertrand Russel, Nikolaas Timbergen, John Maynard, Smith, Robert Trivers gibi biyologlar ve filozoflar vardır.Dawkins’in babası Clinton John Dawkins’tir (1915-2010). Clinton John Dawkins bugün Malawi olarak bilinen bölgede Birleşik Krallık sömürge yönetimine bağlı çalışmaktadır. Kendisi ikinci dünya savaşı sırasında silahaltına alındıktan sonra aile 1949 yılında ingiltere’ye dönmüştür. Ailenin Over Norton Park bölgesindeki malikânesinde büyüyen Dawkins, tipik bir Anglikan eğitimi almıştır. 1954-1959 yılları arasında Oundle’de lise eğitimini tamamlamış ve 1962 yılında “doğa bilimlerine” karşı küçük yaştan beri devam eden ilgisi yüzünden Oxford’daki “Balliol College” de zooloji okumuştur. Bu dönemde öğretmenleri arasında Nobel ödüllü etolojist Nikolas Timbergen de bulunmuştur. 1962 yılında lisans eğitimini tamamladıktan sonra akademik kariyerine devam ederek 1966 yılında doktorasını bitirmiş ve 1967-1969 yılları arasında Berkeley’deki Kaliforniya Üniversitesinde zooloji alanında çalışmıştır. Bu dönemde üniversite, Vietnam savaşı karşıtlarının yoğun olduğu bir yer olduğu için Dawkins de savaş karşıtı fikirlerden etkilenmiştir. Dawkins 1970 yılında Oxford Üniversitesine dönmüş, 1995 yılında ise Simonyi Professorship for the Public Understanding of Science kürsüsüne atanmıştır. Dawkins üç kez evlenmiştir. 1967-1984 etolojist Marian Stamp, 1984-1992 Eva Barham, 1992 aktrist Lalla Ward. Dawkins’in Eva Barham ile birlikteyken doğan kızı Juliet Emma Dawkins 1984 doğumludur.20 Dawkins 1987 yılında Royal Society of Literature ödülünü ve Los Angeles Times Edebiyat ödülünü almıştır. Aynı yıl BBC için hazırlanan Kör Saatçi belgeseli, yılın en iyi televizyon belgeseli seçilmiştir. Diğer ödülleri; Londra zooloji derneği gümüş madalyası (1989), Finlay inovasyon ödülü (1990), Michael Faraday ödülü (1990), Nakayama ödülü (1994), American Humanist Association'ın verdiği yılın humanisti ödülü (1996), beşinci uluslararası Cosmos ödülü (1997), kistler ödülü (2001), italya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı madalyası (2001), The Royal Philosophical Society of Glasgow tarafından verilen bicentennial Kelvin madalyası (2007) ve bilimi kamu için kullandığı için Nierenberg ödülünü (2009) almıştır. Ekim 2005 ve Haziran 2008 tarihlerinde ABD'den Foreign Policy ve ingiltere'den Prospect dergilerinin internet üzerinden okuyucu anketleri ile oluşturduğu Dünyanın ilk 100 entelektüeli listelerinde, 2005 yılında 3. 2008 yılında 19. sırada yer almıştır. Dawkins’in http://www.richarddawkins.net adresindeki internet sitesine 10 Eylül 2008 tarihinde Türkiye çıkışlı sunucularda yasak konulmuştur. Siteye Türkiye'dengirildiğinde yalnızca “Mahkeme kararıyla erişim engellenmiştir” ifadesi yer almaktadır. Ancak, hangi mahkemenin hangi tarih ve sayılı kararı ile engellendiği belirtilmemektedir. Yasaklama üzerine, siteden yapılan açıklamaya göre Türkiye'den mahkeme başvurusu yapan kişinin Adnan Hoca olarak da bilinen, Harun Yahya mahlâsını kullanan Adnan Oktar olduğu belirtilmiştir. Richard Dawkins, yazdığı kitap nedeniyle de Türkiye'de dava konusu olmuştur. Dawkins'in "Tanrı Yanılgısı" adlı kitabını Türkiye'de yayımlayan Kuzey Yayınları'nın sahibi Erol Karaaslan, geçtiğimiz Mart ayında, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" iddiasıyla dava edilmiş, ancak mahkeme, "kitap yasaklamanın düşünce özgürlüğünü özünden sınırlayacağını" belirterek Karaaslan'ın beraatına karar vermiştir.21
Dawkins; Fixed Point Enstitüsünün finanse ettiği programda “Tanrı Yanılgısı” kitabındaki Hristiyanlıkla ilgili kullandığı tabirleri Prof. Dr. John Lennox ile tartışmıştır. Programın başında Dawkins kendisini şöyle tanıtır.
Afrika’da doğdum. O günlerde “Britanya imparatorluğu” olan imparatorluğun çocuğuyum. Khaki şortları giyen kıllı dizli, kahverengi ayakkabılı sömürge subaylarının oluşturduğu uzun bir nesilden geliyorum. Bir doğacı olmak için her olasılığım vardı. Çünkü bildiğiniz gibi Afrika doğacı olmak için harika bir yer. Maalesef durum böyle değildi. Hiçbir zaman doğacı olmadım. Bu durum, her ne kadar babamı hayal kırıklığına uğrattıysa da. Çünkü kendisi çok iyi bir doğacı idi. Benim uzmanlık alanım olan Biyoloji’ye ilgim temel sorulardan kaynaklandı. Hiçbir zaman kuşları, böcekleri seyretme ya da çiçekleri kurutma sevgimden kaynaklanmadı. Neden burada olduğumuzu bilmek istedim. Hayatın anlamı nedir? Evren neden var? Hayat neden var? Beni bunlar bilime sürükledi.
Ailem ben sekiz yaşındayken Afrika’yı terk etti. Ben de onlarla geldim. ingiltere’ de yatılı okula gittim. Sanırım bu özgeçmişi vermemdeki bir amaç da dini geçmişimi vermek, dinden bahsettiğimize göre… Zararsız Anglikan olarak yetiştim. Dinin, bazı daha savaşçı dinlerde olduğu gibi boğazımdan aşağıya tıkıldığını asla iddia edemem. Anglikanizm bildiğiniz gibi Hristiyanlığın gayet medeni bir versiyonudur. Koku yok ya da çan yok ve yaratılışçılık çılgınlığı yok. On üç yaşımda ingiltere kilisesine kabul törenim olmuştu ve o zamanlar samimiyetle inanmıştım. Bundan üç dört yıl önce dokuz yaşlarında iken çok kısa süreli bir şüphe duymuştum. Bu şüpheye dünyada bir sürü farklı dinlerin olduğunu ve benim Hristiyan inancında doğmamın bir tesadüf olduğunu ve eğer Afganistan da ya da Hindistan da doğmuş olsam çok farklı şeylere inanmış olacağımı fark etmem sebep olmuştu ve bu çok doğru olduğu içinde doğduğum dine inancımı sarsmıştı. Garip ama şu an anlayamadığım sebepten dolayı on üç yaşımda bu şüpheleri kaybettim ve ingiltere kilisesine kabul edildim. On beş-on altı yaşlarımda inancımı tamamen kaybettikten sonra Oxford’a gittim. Bunun sebebi Darwinizmi keşfetmemdi. Anladım ki doğaüstü yaratıcıya inanmak için iyi bir sebep yoktu ve inancımın en son izi de Darwin’in hayatı açıklamasını anladıktan sonra tamamen kayboldu. Oxford’a gittim. Doktoramı orada yaptım. Genç yardımcı profesör olarak Kaliforniya Üniversitesine gittim. Berkeley’de iki yıl geçirdikten sonra Oxford’a geri döndüm ve kariyerime hayvan davranışı öğrencisi olarak devam ettim.1972 de Britanya da bir genel grev oldu. Elektrikler kesildi. Araştırmamı yapamadım veböylece kitap yazmaya başladım. Bu kitap sonunda ilk kitabım “Gen Bencildir” oldu. Fakat maalesef elektrikler geri geldi ve ben yazdığım ilk iki bölümü rafa kaldırdım ve tamamen unuttum. Ta ki üç yıl sonrasına kadar.1975 de ücretli izine ayrıldığımda tekrar “Gen Bencildir” i yazmaya başladım. O zamandan beri birçok kitap yazdım. Şu anda yaşıyor olmayı özelliklede 20.yy’ın sonları ve 21.yy’ın başlarında yaşıyor olmayı büyük bir ayrıcalık olarak görüyorum. Bir bilimci olmayı dolayısıyla da var olma gizemi ile ilgili ve neden var olduğumuz ile ilgili bir şeyler anlıyor olmayı bir ayrıcalık olarak görüyorum.