sen de yorgun musun benim kadar? yoksa aşka, mutluluğa olan inancını kayıp mı ettin?
hayattan hiçbir zaman umudunu kesmemek gerek, bunu göstereceğim sana.
Bu cümleleri gelecekteki sevgilin için yazmışsın bir zamanlar. Yorgunum ben, senin kastettiğin şekilde bir yorgunluk değil belki. Ben senin yolunda yoruldum. Aşk da bu değil midir zaten ? O kişinin yoluna baş koymak değil midir ?
Yanlış anlama, şikayetçi değilim bu yorgunluktan. Aksine, gururluyum. Tüm gün kan ter içinde çalışıp ölü gibi yorgun işyerinden çıkan bir işçi gibi. Evine döndüğünde karısına ve çocuklarına ekmek getiren işçinin yorgunluğu gibi gururlu.
Benim yolum sensin. Benim yorgunluğumdaki gurur sensin. Umarım hayat bana bu yolun sonunda, kapıyı açtığımda içeride senin olduğun günleri bahşeder. Yüzünde o sıcak gülümsemenle, gözlerindeki o hafif utangaç bakışlarınla bana bakıp, üzüm gibi pürüzsüz ellerinle yüzüme dokunup hoşgeldin dersin bana. Ve o anda bütün yorgunluğum silinir. Çünkü sen bu hayatta varılacak en güzel noktasın, yolda geçen tüm yorgunluğa değersin.