the midnight meat train

entry14 galeri
    2.
  1. arkadaşlarımın neye bilet aldığını bile bilmeden girdiğim, beklentisiz izlediğim film.. belki de bu yüzden çok beğendim..

    --spoiler--
    bir kere filmde herhangi bir yabancı dizide rastlanmayan oyuncu yok gibi.. filmin adını bile bilmeden izlemeye başladığım için haliyle oyuncu kadrosunu da bilmiyordum, brooke shileds (her ne kadar rolü acaip gereksiz olsa ve sanki brooke shileds karakter için oynatılmış değil de karakter brooke shields oynasın diye yazılmış izlenimi bıraksa da) ile, özellikle, vinnie jones çok hoş sürprizler oldu benim için.. jones yine çok az konuşuyor, ama nedenini anlıyoruz sonunda..
    gerilimi iyi yansıtabilen ve yansıtamayan gerilim filmleri vardır, bu ilk gruptan.. hatta 'yansıtmak' bile yanlış bir kelime seçimi, gerilimi direkt yaşatıyor film.. o rahatsız edici kasap (vinnie jones) ana karakteri olduğu kadar sizi de ürpertiyor..
    katilin kim olduğu saklama gereği duyulmamış, son derece de isabet olmuş, klişelerden kurtulmuş seneryo.. en baştan kimin ne olduğu belli olsa bile kasap ve çok az görülen kondüktörün varlıkları ve tepkisizlikleri insana cehennem azabı yaşatmaya yetmekte.. hikayenin son dakikalarına kadar cevaplanmayan sorularla ve ucu açık iplerle elinde tutuyor sizi olayın örgüsü.. lan hayaletli felan bişi mi çıkacak yoksa adam sadece psikopat mı falan derken de hiç beklenmedik bir son seçimi ile de noktalanıyor (ki bu arada merakla beklenen klasik son dövüş sahnesinin de gayet başarılı olduğunu söylemek gerek).. spoiler koruması içinde olmamıza rağmen bu sonu açıklamayacağım, gidip izleyin ulan.. çoğunluk fikrine göre olayı saçmalaştırsa da bence yerinde olmuş, filmi sıradanlıktan iyice çekmiş, entersanlık katmış.. ayrıca bu filmin bir kısa hikaye uyarlaması olduğunu ve sadık kalmak zorunda olduğu noktalar olduğunu da unutmamak gerekiyor.. en son sahnesinde de başarılı bir şekilde bütün olayı bağlayıp, noktalıyor filmi..
    saw 5'ten önce beni kana hazırlaması açısından da iyi oldu.. tek beğenmediğim nokta, sanki bile bile bazı anlarda kendini basitleştirmek istemesiydi yönetmenin.. türün kalitesiz örneklerinde görülebilecek gereksiz seks sahneleri ve fantastik uzuv kopmaları, tarantinovari bir biçimde bilerek mi yerleştirilmiş aralara anlamadım.. zannetmiyorum ama, bu da nazar boncuğu olsun..
    yalnız arkada bir mal topluluğuyla izledim filmi, aklınız durur.. 2 saat boyunca konuştular, konuşsunlar ama salakça konuştular, en gergin yerde güldüm durdum.. filmin en en en son sahnesinde ''anaa polis de işin içindeymiş lan..'' dedi herifler.. izleyenler neden güldüğümü anlayacaktır, polisin bi işlerin içinde olduğu filmden önceki fragmanlardan beri belliydi neredeyse..
    --spoiler--

    gidin izleyin bence, başarılı bir çalışma..
    ha ama yine belirtme gereği duyuyorum, türünün meraklıları adına konuşuyorum.. sizin zevkiniz iran sinemasında görsel sanatlar açıdan yükselen yönetmenlerse, beğenemeyebilirsiniz..
    1 ...