bembeyaz çarşaf serili mis kokulu yumuşacık bir yatakta odaya vuran sabah güneşiyle gözlerimi açıyorum, perdelerin açık olduğu büyükçe bir pencereden ağaçlar ve sakin göl görünüyor, o an mutfaktan gelen sesi duyuyorum, morrissey'den let me kiss you çalmaya başlıyor.