bilirsiniz efendim türkler yaratıcı insanlardır. özellikle kafiye tutturma konusunda ustadırlar. geçen uludağ üniversitesi fen-edebiyat bölümünün nezih cafesi unpanın önünden geçerken yine bir türk beni keskin zekasına hayran bıraktı. sözleri "biri bana gelsin o da sensin" diye giden bir şarkıyı "biri bana versin hemen gelsin" şeklinde yeniden icra etmişti. türk olduğunu hemencecik anladım * .
muhtemelen bi de üniversiteli olacak bu gencimiz (bkz: abazan) bir mücadeleyle birinin ona vermesini istiyor bi de verecek kişiyi ayağına çağrıyordu. utanmasa bi de üstüne para alacak gibi bir duruşu yok değildi hani.
hatırlarsınız 2002 yılında bir şarkı bomba gibi patlamıştı radyolarda, clublarda, beachlerde hatta süper marketlerde... evet (bkz: sean paul)un (bkz: get busy) şarkısından bahsediyorum. amerikan gençleri bu şarkıyla coşup klibiyle kendinden geçerken, şarkıyı olduğu gibi kabul edip sözlerini düşünmeden k.çını bir o yana bir bu yana sallarken türk gençleri durmadı, düşündü, dans ederken sözlere de kulak verdi. belki adamın ne demek istemediğinden bir kelime dahi anlamıyor, "bu adam bize küfür mü ediyor" diye kara kara düşünüyordu ama kafiyelerini o anda beynine ince bir şekilde kodluyordu. ve bu uzun çalışmaların sonucunda get busy şarkısını tam unutulmak üzereyken yeniden icra etti. get busy'nin muhteşem bir dönüşü küllerinden dirilişiydi adeta bu (bkz: cover). sözleri ise türk felsefesini çok iyi bir şekilde yansıtıyordu:
bir de çocukluğumuzda nuhun ankara makarnası adlı bir makarna markası vardı. hatta bir kaç yıl önce yeniden piyasaya çıkarak sevenlerinin yüzünü güldürdü. onun reklam müziği de türkler tarafından icra edilen en güzel şarkılardan biri olarak tarihe geçti:
`yıkama yağlama sokarsam ağlama nuhun ankara
indir donunu çıkar hortumunu nuhun ankara
makarnası`
oha lan. amma benzetmişler şarkıyı. bi de nimetle bunca da dalga geçilmez ki diye tepkiler vermedim zamanında. küçüktüm. nuhun ankara akımına kapılmış, şarkının coverlanmış şeklini annemin, babamın, komşuların, akrabaların yanında fütursuz bi şekilde bağıra bağıra söylüyordum. hatta bi gün komşunun kızına "apıla hortum ne" dediğimi çok iyi hatırlıyorum.
o değil de hani (bkz: deli oğlan) şarkısın acayip coverlayasım var: hadi deli oğlan hadi belime dolan hadi öp bakalım kızı dudağından. yok lan bunun coverlanmaya pek de ihtiyacı yokmuş. (bkz: hadise) çocukken yazmış olmalı bu şarkıyı da.*