daha az vergi isteyip daha çok sosyal devlet görmek isteyen fransız eylemcilerdir.
şu 42 talebe baktığınızda kanser saçan solcu isteklerine benziyor bir çoğu. ama az vergi vermeyi de istiyorlar ( klasik liberaller hem birey hem şirket bazında az vergiyi savunur)
macron, özellikle büyük şirketlere vergi affı getirip, bireylerden daha fazla vergi almaya çalışarak crony-capitalism örneği sergilemiştir. klasik liberalizmde şirketlerden az vergi alayım, vatandaştan daha fazla vergi alayım gibi bir anlayış yoktur. eğer liberalizmi böyle bir şey sanıyorsanız hiç bir şey bilmiyorsunuz demektir. liberalizmi, şirketlerin bireyleri sömürdüğü, hukuk sisteminin olmadığı bir ideoloji olarak görenler genelde bu kanser sol kitle oluyor. bunun çözümü basit, açıp okuyunuz.
küresel kapitalizm çökmüyor, aksine dünyada son 50-60 yılda yoksulluğu ciddi oranda azaltan şey bizzat kapitalizm. ticaret özgürlüğü ve rekabet, şirketlerin ve bireylerin üzerindeki finansal yüklerin azaltılması ( devletlerin az vergi alması) gibi etkenlerin olduğu ülkeler gelişmiştir. singapur, tayvan, hong kong, çin gibi ülkelerde yoksulluk ciddi oranda azalmıştır.çin yakın bir zamanda gelir vergisinde indirime gideceğini duyurmuştu. bunlar küresel ekonomiye entegre olmakla mümkün oldu. hatta hatırlarsanız çin, davosta küreselleşmeyle ilgili olumlu şeyler söylemişti. trump ise içe dönmeyle ilgili konuştu.
peki bu ticaret savaşları ne ? bu ticaret savaşları bizzat devletlerin halt etmesi. ticareti baltalayan şey, insanları zarara uğratan şey devlet adamları ve onların aptalca regülasyonları.
klasik liberaller ne diyordu ? devlet ekonomiye daha az müdahale etmeli.. peki devlet regülasyonlarının, ekonomiye devlet müdahalesinin,kamulaştırmanın savunulduğu sistem neydi ? kamucu ekonomi. daha ötesi de sosyalizm elbette..
şimdi tekrar düşünelim, küresel ticaret savaşları kapitalizme mi mal edilmeli, yoksa devletin kontrolcülüğünün kutsandığı kamucu ekonomilere mi ?