üzerinde kızartılan ekmek kadar patlatılan kestane kadar demlenilen çay kadar o sobanın üzerindeki yuvarlağı çevirince içerideki ateşin tavana yansıması da özlenmektedir. sırt üstü yere yatarsın gecenin kör karanlığında. o zamanlarda şimdiki gibi sokaklar aydınlıkta değildi dolayısı ile elektrikler kesildiği zaman zifiri karanlık olurdu. o yansıma izlenir o yansımanın oluşturduğu şekiller üzerinden hayaller kurulurdu.