sadece bu baskının değil, bunca yıldır şahit olduğumuz tüm kayıplar sebebiyle ordunun genel yapısının ve askerlik anlayışının da sorgulanmasının zamanı gelmiştir.
bakın artık anneler eskisi gibi ' kuzum öldü ama vatan sağolsun' demiyor. bir çok şehit cenazesinde isyan var ve bunların çoğu ekranlarda görülemiyor. bunca yıl evladına emek vermiş, büyütmüş, onunla uykusuz kalmış, hasta olmuş, ağlamış gülmüş bu anneler; nasıl içi yanmasın? gerçekte savaş bile olmayan, silah tüccarlarının para kazanabilmesi adına birileri tarafından sürekli körüklenen bir çıkar çatışması var ortada. kürt halkının temsil edildiği falan yok, ayrıca gerilla denenlerin çoğunluğu da paralı asker.
hadi diyelim bunları yuttuk, bu gerçekten bir savaştır ve hainleri yok etmeliyiz. böyle mi yapacaksın? olmadık yerlere karakol kurup gencecik insanları ölümün kucağına atarak mı yapacaksın? bölgeyi avucunun içi gibi bilen örgüt elemanlarının karşısına sadece üç ay temel askerlik eğitimi almış, daha yirmi yaşında, ağzı süt kokan kuzuları çıkartarak mı bitireceksin? yıllardır ' profesyonel ordu kurulmalı. hareket kabiliyeti yüksek, daha az sayıda askerden oluşan birliklerle savaşa girmeli' diyenleri ' vatan haini, asker kaçağı, korkak, karı kılıklı' ilan etmeyle mi kurutacaksın terör örgütünün kökünü? şöven milliyetçi söylemlerle mi kazanacaksın bölge halkının kalbini?
sorular çoğaltılabilir efendim lakin mantıklı yanıtlar bulmak çok zor. daha fazla sinirlenmeden, finito.
