aslinda erkegi erkeksi gösteren bir detay gibi olsa da cogu erkek bunu kullanmaktan nefret eder. nefretlerinin sebebi ise boyunda bir daralma hissetmesidir. daha yeni yeni kullaniyorsa, alisana kadar hayli bir vakit gecer.
ortaokul caginda baslayan iskencedir.
kurdela takan kizlarimiza bile bu iskenceden tattirmisizdir. lise biter. ögrenci sevinir; takim elbise yok, kravat yok, canta derdi yok.
derken. üniversite biter. is verenle konusurken sartlarini söyler:
1- saclar ve sakal kesilecek. (eyvallah)
2- kravat ve takim elbise giyilecek. (eyvallah)
3- sekreterle münasebet kesilecek. (orada dur! lan daha tanismiyoruz ki, ne münasebeti?)
ve o lise yillari tekrar hayat sahamizin icine girer. sabahin körü kalkilir kravata * baglanilir, tavuk gibi uyuklar iken kravat ile adeta sevisircesine hasir nesir olunur. boyundan gectigi anda is bitti, yulari takmis anlamindadir. gözler bir an icin acilir ve özgürlügün yine patronun eline teslim edildigi anlasilir.
evlendikten sonraki ilk yillarda da kadin esin, erkegini kapida karsilarken, iceriye kravatindan tutup cektigi de bir baska gercektir. (bkz: komsular)
eskiden imamlar kiz cocuklarini bas örtüleriyle bogarken, simdi cogu ögretmen de ögrencilerini kravat ile bogarak terbiye eder. (bkz: sözüm meclisten disari)