kazanan barış olacaksa masaya oturulması gereken kişilerin eli kanlı teröristler değilde barışın kazanmasını isteyen insanlar olduğundan bi haber bir insanın söyleyeceği sözden şuncacık fazlası değildir. devlet suçlularla masaya oturmaz denilerek nasıl da eli kanlı teröristler bir çırpıda masum suçlu sınıfına sokulabilir? suçlu bambaşka bir şeydir, terörist bambaşka. kim ister ki her gün beşer onar gencecik evlatlarının öldüğünü görmeyi? kim ister ki yurdunun bir parçasının sürekli kanamasını? kim ister ki askerinin, vatandaşının, çocuğunun, karısının, kızının her gün birer birer eksilmesini? biz çok istediğimizden mi pkk ile masaya oturulmasının teklif edilmesini rahatsız edici buluyoruz?
pkk ile masaya oturmak ifadesi açık söylüyorum abdullah öcalan ağzıdır, leyla zana, emine ayna ağzıdır ben o ağzı paylaşmak istemediğimden değil ben o ağzın kokusundan tiksindiğim için bu ifadeye karşıyım. ölen şehitler üzerinden timsah gözyaşları dökerek, dursun artık anaların gözyaşları gelin oturun masaya diye insanlardan olmayacağım. ne kadar üzüntü verici değil mi? analar, çocuklar ağlıyor, babalar göz yaşı döküyor niye? pkk yüzünden o halde gelin oturun masaya. bu kadar mı sizin eşiğiniz, kırıldı mı artık? niye bugün? bakın ahmet türk ile aynı ağız bunlar ne diyor ahmet türk; "tsk operasyonları durdursun, silah bıraksın, çekilsin" iyi güzel tamam ama neden ahmet türk'ün ağzından bunları söylerken bir kerecik olsun pkk da silah bıraksın, dağdan insin lafı çıkmıyor? neden hep seslendiği tsk, türk devleti, türk insanı? neden hep biz tolere etmek zorundayız?neden hep biz kardeşimizmişçesine bağrımıza basmalıyız? neden hep biz sakin, soğukkanlı, aklıselim olmalıyız? neden ahmet türk hiç kendisine seslenmiyor? neden emine ayna nerde pkk parmağı var anında oraya damlıyor ve provakasyonlara gelmeyin diyor? niye onlara göre provakasyona gelen hep biziz?
teröristle masaya oturulmaz arkadaşım. teröristle muhattap olunmaz. bu bir kural olduğu için değil insanlığın gereği olduğu için böyledir. tüm insanlığa kasteden birisine gel konuşalım denmez. bugün pkk ile masaya oturursun bir bakarsın yarın hizbullah sıraya girmiş, ibda-c yerini almış, el kaide beni unutma demiş. ne yapacaksın? eline her silah alıp dağa çıkana gel konuşalım mı diyeceksin? yıldık, yıprandık tamam gel konuşup anlaşalım mı diyeceksin?
kürt vatandaşımızın önderim dediği insanın terörist olması onların ayıbı değil midir? bu halk içinden çıkara çıkara korkak, ödlek, hain bir insan mı çıkarabilmiştir lider olarak. şöyle bir durup bakın kendinize benim kürt kardeşlerim, liderimiz dediğinizinsanlara bir bakın, biri terörist, öteki amerikan köpeği, öteki herkesin köpeği. yok mu sizin içinizde aklı selim, düşünce insanı? bu musunuz siz ya da bu olmayı mı istiyorsunuz? pkk kafanızda demokles'in kılıcı gibi sallanıyor ve siz koskoca halk silkinip atamıyorsunuz bu belayı üstünüzden. şimdi eminim birçok arkadaş yok efendim devlet baskısı yok efendim yatırım mı var yok efendim iş yok diye çullanacalar üstüme. bu sorunlar sanki sadece güneydoğunun sorunu gibi yazıp çizecekler. bunu düşünen arkadaşım giresun'a git, yozgat'a, uşak'a, niğde'ye git, git de gör orada nasıl yaşıyor insanlar. sanma ki onlar şato da oturuyor, sanma ki onlar hergün havyar yiyor hepimiz bu toprak bize ne veriyorsa onu yiyoruz benim canım arkadaşım.
atlaya zıplayayazdım biliyorum ama kıçıkırık lügatlerle yok şöyle yapalım yok böyle yapalım diye ahkam kesen insanlar sinirimi bozuyor. burada3-5 paragraf yazmakla dönmüyor işler. ne kadar basit değil mi pkk ile masaya oturalım demek? işte senin kafanı buraya çekmeye çalışıyorlar ama beni üzen bunlara inanan safların hala olması. bu ülke 30 bin kürt 1 milyon ermeni'yi öldürdü deyince ne yaptınız? doğru lan galiba demediyseniz beni de kainat siksin.