Durduk yere aklıma gelen Polonyalı şair. Bir şiirini de ben eklemek istiyorum. Orijinalinin adı "nic dwa razy". Bu isimde şairin içinde derleme şiirleri de bulunan bir kitabı varmış
nic dwa razy (nothing twice)
nothing can ever happen twice.
in consequence, the sorry fact is
that we arrive here improvised
and leave without the chance to practice.
even if there is no one dumber,
if you're the planet's biggest dunce,
you can't repeat the class in summer:
this course is only offered once.
no day copies yesterday,
no two nights will teach what bliss is
in precisely the same way,
with precisely the same kisses.
one day, perhaps some idle tongue
mentions your name by accident:
i feel as if a rose were flung
into the room, all hue and scent.
the next day, though you're here with me,
i can't help looking at the clock:
a rose? a rose? what could that be?
is that a flower of a rock?
why do we treat the fleeting day
with so much needless fear and sorrow?
it's in its nature not to say
today is always gone tomorrow
with smiles and kisses, we prefer
to seek accord beneath our star,
although we're different (we concur)
just as two drops of water are.
stanislaw baranczak ve clare cavanagh'ın ingilizce çevirisi bu. Ben de kendimce ingilizcesinden bir çevirisini yapmaya çalıştım. Anlamını kaybetmesin diye motamot yapmak istedim. Ekşi sözlükteki "firacos" isimli yazarın çevirisiyle karşılaştırarak yazdım, biraz da onunkinden faydalandım. Bunu belirtmesem de olmazdı. Şöyle;
Tekrarı Olmadan
Hiçbir şey tekrardan olmaz
Sonuçta, üzücü durum şu ki
Hazırlıksız geldik buraya
Gideceğiz deneyemeden
Daha aptal birisi olmasa bile
Bu gezegenin en aptalı sen olsan da
Yaz okulunda bu dersi yeniden alamazsın
Bu ders tek seferlik
Değil hiçbir gün dün gibi
iki farklı gece mutluluğu öğretmeyecek
Tamamen aynı biçimde
Tamamen aynı öpüşlerle
Bir gün belki başıboş bir dil
Kazara adını söyleyecek
Ben odaya bir gül atılmış gibi hissedeceğim
Tüm o rengi ve kokusuyla
Sonraki gün, burda benimle olmana rağmen
Saate bakmadan edemeyeceğim
Bir gül?, bir gül? Nasıl olabilirdi ki?
Bu bir çiçek mi yoksa kaya mı?
Neden böyle akıp giden bir güne
Gereksiz korku ve üzüntüyle bakarız
Bunu söylememek işin doğası
Bugün her zaman gitmiş olur yarın olduğunda
Gülüş ve öpüşlerle tercih ederiz
Yıldızımızın altındaki uyumu aramayı
Farklı olsak da (aynı taraftayız)
Tıpkı iki ayrı su damlası gibi.