her genç kız gibi gelecek için umutları, hayalleri olan kızlardır. her genç kız gibi aşık olurlar, her genç kız gibi güzel görünmeyi severler, her genç kız gibi sevilmek isterler, ne bileyim alışveriş yapmak isterler ama en önemlisi insan yerine konmak isterler. insanları sırf ırklarına bakarak aşağılamak kadar adice bir davranış olabilir mi? sen kürtsün pissin, çirkinsin, kötü kokuyorsun demek ne kadar aşağılıkça bir davranıştır. ne günahları var ki o insanların? günah mı kürt olmak, ayıp birşey mi? değil tabi ki de lakin o kadar hayasız insanlar var ki dünyada bir insanı sırf kürt olduğu için aşağılayabilecek kadar haysiyetini yitirmiş. bu tarz bir laf ederken belki onlarca genç kızın yüreğini yakacak olmasını umursamayacak kadar insanlıktan çıkmış.
düşünüyorum kürt bir ailenin kızı olan rojda'yı. düşünüyorum ve düşündükçe onun için tekrar tekrar üzülüyorum. insanlığın ırkları dolayısıyla birbirlerini aşağılayabilecek kadar hayasızlaştığı bu dünyada kendine yer bulamamış insanların arasında. köylerini pkk denen şerefsiz örgüt mensupları bastığında ve dayısını öldürdüklerinde rojda henüz 2 yaşındaydı. 14 yaşındaki abisini alıp dağa götürmüşlerdi babasının gözyaşlarına anasının feryatlarına rağmen. engel olmak isteyen dayısını ise vurmuşlardı gözlerini bile kırpmadan. onunsa dünyadan bile haberi yoktu. sadece ağlıyordu etrafında dönen kargaşa nedeniyle. korkmuştu. giderken geri geleceklerini söylediler 17 yaşındaki diğer abisini almak için. abisi o gün iş aramak amacıyla şehre indiği için şanslıydı kurtulmuştu bu şerefsizlerin elinden. babası diğer oğlunuda bu şerefsizlerin eline kaptırmamak için istanbul'a "böyük şehre" göçmeyi uygun gördü bu yaşananlardan sonra. ne de olsa orda bu tarz olaylar yaşanmazdı. karışır giderlerdi insanların arasına. normal insanlar gibi sadece yaşamaya çalışırlardı. o gece zaten az olan eşyalarını toplayıp yuvalarını bırakıp istanbula doğru yola çıkmışlardı. gelmişlerdi istanbula fakat hiçbirşeyleri yoktu. babası bir fabrikada işe girmişti. abisi ise bir çay bahçesinde garsonluk yapıyordu. annesi gündeliğe başlamıştı ve rojdayı da gittiği evlere beraberinde götürüyordu. 4 bir koldan çalışmalarına rağmen aldıkları para ucu ucuna yetiyordu geçimlerine. derken rojda okul çağına geldi. okula başladığında pek bi terslik yoktu. masum ilkokul öğrencileri birbirlerini dünyanın pis işlerine karışmadan sadece arkadaş olarak görüyorlardı kürt türk ayrımı yapmaksızın. ancak işler zamanla değişmeye başladı. orta okula geldiğinde artık insanlar kürt olduğunu öğrendiklerinde ona biraz daha mesafeli davranmaya başlamışlardı. o ise anlam veremiyordu bunu neden yaptıklarına. rojda liseye başladığında işler daha da değişmişti. artık ona kürt olduğu için hakaret eden insanlar bile vardı çevresinde. kızıyordu onlara. ne yapmıştıki o. o da terör kurbanıydı. daha küçücük bebeyken dayısını o şerefsizler öldürmemişlermiydi, abisini alıp götürmemişlermiydi. anlatıyordu ama aslında anlatamıyordu. anlamak istemiyorlardı çünkü insanlar. kürttü sonuçta. hepsinin köküne kibrit suyu diye düşünüyordu insanlar. nefret etmeye başladı sonra insanlardan. hiçbir günahı olmamasına rağmen ona bu şekilde davranan insanlardan nefret ediyordu. rojda büyüdükçe güzelleşti. güzel ve alımlı bir genç kız oldu. derken bir delikanlı çıktı karşısına. o farklıydı evet. o herkesten farklıydı. kürt olmasının onun için hiçbir önemi yoktu. o öyle seviyordu rojdayı. aşık olmuştu rojda. yıllarca süren ilişkileri zamanla ciddileşmeyede başlamıştı. artık evlilik çağınada gelmişti. sevgilisine bu konuyu açtığında ondan bu konuyu ailesiylede konuşması gerektiği cevabını aldı. sahi bugüne kadar ailesine hiç rojda dan bahsetmiş miydi? sevgilisi ailesiyle konuştuktan sonra rojdayı aradı. babası koyu bir türk milliyetçisiydi ve oğlu asla bir kürt kızıyla evlenemezdi. dünyası başına yıkılmıştı rojda'nın. sevdiği adamın aileside onu istemiyordu. kürt olması önüne yine bir engel daha çıkarmıştı. hayattan nefret eder olmuştu. herşeyden nefret ediyordu. hayat artık anlamsızdı onun için. ona acıdan başka birşey vermemişti bugüne kadar. artık acı çekmek istemiyordu ve buna bir son verecekti. sevdiklerine bir not yazdı ve onun için sonsuz huzur anlamına gelen ölüme kendini bir viyadükten aşağı bırakarak kavuştu.
bu işte rojda'nın hikayesi. zamanında birinden dinlemiştim bende bir ahbaplarının kızıymış rojda. ettiğiniz hakaretler, aşağılamalar, hakir görmeler hayatı anlamsız kılıyor rojda ve rojda gibiler için. yapmayın etmeyin içinizde hala biraz insanlık varsa. oynamayın insanların hayalleriyle. söndürmeyin gencecik yaşamları. yazıktır.